Asliye ceza mahkemesi; Kovuşturma evresinde görevli olan muhakeme hukuku konusu mahkemelerdir. Mahkemelerde iddia edilen hususun maddi gerçek ile uyumlu olup olmadığı çözümlenmektedir. Bu ise belirli bir işbölümü, düzen, uzmanlık, belirli bir coğrafi alan ya da belirli kişiler tarafından yetkili olmayı gerektirir. Bu nedenle de mahkemelerin bir takım görev ve yetkileri bulunmaktadır.
Konuyla ilgili olarak ceza avukatı ile görüşmeniz sizler için faydalı olacaktır.
Mahkemelerin hangi ağırlıktaki suçları yargılama yetkisine sahip olduklarının belirlenmesini görev bakımından yetki olarak ifade ederiz. Ceza Muhakemesinde mahkemeler; Asliye Ceza Mahkemeleri ve Ağır Ceza Mahkemeleri olarak 2 başlık altında inceleyebiliriz. Bu yazımızda Asliye Ceza Mahkemelerine yer vermiş bulunmaktayız.
Ancak Asliye Ceza Mahkemesini anlayabilmek için öncelikle Ceza Muhakemesi Teşkilatını anlamak gerekir. Ceza muhakemesi, ceza yargılamasını yani ceza hukukunda iddia, savunma ve yargılama sürecini açıklana bir hukuk bilimidir.
Ceza Muhakemesi Teşkilatı. İdari Teşkilat ve Yargı Teşkilatı olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. İdari Teşkilat, Başsavcılık ve adli kolluktan oluşmaktadır. Yargı teşkilatı ise Ceza Mahkemeleri ve Sulh Ceza Hakimliği olarak ikiye ayrılmaktadır.
Sulh Ceza Hakimliği, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu uyarınca bazı soruşturma işlemlerini yapar, bu işlemlere yapılan itirazları ve idari nitelikte bazı işlemlere itirazları inceler. Bir hakimlik/mahkeme olarak görev yapmaktadır.
Ceza Mahkemeleri, Adli Yargı Ceza Mahkemeleri ve Yargıtay olarak ikiye ayrılır. Adli Yargı Ceza Mahkemeleri, İlk Derece (Ceza) Mahkemeleri ve Bölge Adliye Ceza Dairelerinden oluşmaktadır. Asliye Ceza Mahkemesi ve Ağır Ceza Mahkemesi, genel nitelikli ilk derece mahkemeleridir.
İçerik Bilgisi
ToggleAsliye Ceza Mahkemesi Nedir?
Ceza Muhakemesi teşkilatı, idari ve yargı teşkilatı olarak 2’ye ayrılmaktadır. Yargı teşkilatı ise kendi içerisinde Ceza Mahkemeleri ve Sulh Ceza Hakimliği olarak ayrılmaktadır. Asliye Ceza Mahkemeleri ise İlk derece Adli Yargı Ceza Mahkemelerinde yer alan Genel Ceza Mahkemeleri arasında yer almaktadır.
Asliye Ceza Mahkemeleri, kanunların ayrıca görevli kıldığı haller saklı kalmak kaydıyla; Sulh Ceza Hakimliği ve Ağır Ceza Mahkemelerinin görevleri dışında kalan dava ve işlere bakmakla görevlidir. Örneğin basit yaralama suçuna ilişkin davalara Asliye Ceza Mahkemelerince bakılmaktadır. Bir başka örnek vermek gerekirse de; Basit dolandırıcılık suçuna ilişkin davalara Asliye Ceza Mahkemelerince bakılmakta iken Nitelikli dolandırıcılık suçuna ilişkin davalara Ağır Ceza Mahkemeleri bakmakla görevlidir. Asliye Ceza Mahkemeleri, asıl görevli mahkemelerdir.
Asliye Ceza Mahkemeleri tek hakimlidir. Ağır Ceza Mahkemelerinden bir farkı da budur. Ağır Ceza Mahkemeleri 1 başkan ve 2 Üye toplamda 3 hakimden oluşmaktadır.
İş durumunun gerekli kıldığı hallerde bir adliyede birden fazla Asliye Ceza Mahkemesi olabilir. Örneğin İstanbul Anadolu Adliyesinde 69 Asliye Ceza Mahkemesi vardır. Bunlar baştan sona numaralandırılarak adliye içerisinde konumlandırılır. 1-2-3-4.Asliye Ceza Mahkemesi, 5-6-7.Asliye Ceza Mahkemesi.. gibi birden fazla daireler oluşturulabilir. Numarası ne olursa olsun her bir daire aynı görev alanına sahiptir. Birinin diğerinden farkı ve üstünlüğü bulunmamaktadır.
İşlerin yoğunluğu ve niteliği dikkate alınarak daireler arasındaki iş dağılımını Hakimler ve Savcılar Kurulu belirler. Hakimler ve Savcılar Kurulunun bu kararı resmi gazetede yayımlanır.
Ceza Mahkemelerine İtiraz
Diğer Mahkeme kararlarına karşı yargı yolları mevcut olduğu gibi Asliye Ceza Mahkemesi kararlarına karşı da yargı yolları bulunmaktadır.
Asliye Ceza Mahkemesi hakimi tarafından verilen kararlara karşı yapılacak itiraz incelemesi yargı çevresinde bulunan Ağır Ceza Mahkemeleri tarafından yapılmaktadır.
Av. Melek Çiçek
Asliye Ceza Mahkemeleri kanunda belirtilen bazı suçlar ile Ağır Ceza ve Sulh Ceza Hakimliğinin görev alanına girmeyen dava ve işlere bakar. 10 yıl ve daha az cezayı gerektiren suçlar bakımından Asliye Ceza Mahkemesi görevlidir. 10 yıl ve daha fazla cezayı gerektiren suçlar bakımından Ağır Ceza Mahkemesi görevldir.
Asliye Ceza Mahkemesinde 10 yıl ve daha az cezayı gerektiren suçlar bakımından yargıalam yapılmakta ve bu yargılama neticesinde adli para cezası ve/veya hapis cezasına hükmedilmektedir.
Asliye Ceza Mahkemesinin ilk duruşmasında iddia makamı/savcılık tarafından hazırlanan iddianame sanığa okunur ve sanığın ilk savunması alınır. Eğer davada şikayetçi taraf varsa o dinlenir ve davaya katılmak isteyip istemediği sorulur.
Ceza Mahkemelerinde sanığın yargılamaya katılması beklenir. Sanık duruşmalara gelmezse hakkında yakalama kararı veya zorla getirme kararı verilir.
Ceza Muhakemesi kanunu (CMK) madde 150 uyarınca müdafii (avukat) bulunmayan şüpheli veya sanık; çocuk, kendisini savunamayacakderecede malul veya sağır ve dilsiz ise, istemi aranmaksızın bir müdafi görevlendirilir. Alt sınırı beş yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlardan dolayı yapılan
soruşturma ve kovuşturmada ikinci fıkra hükmü uygulanır. Yani bu iki hal zorunlu müdafilik halidir. Bu iki halde avukat olmadan yargılamaya devam olunamaz, avukatı olmadan kişi savunmaya yapamaz. Bunlar dışındaki hallerde avukatla temsil ihtiyaridir yani kişinin kendi tercihine kalmıştır.
Ancak önemle belirtmek gerekir ki avukatla temsil halinde süreç daha etkin bir şekilde yönetilir ve bu sayede hukuki hakların korunması güvence altına alınır. Bu sebeple iyi bir ceza avukatı ile görüşmekte fayda vardır.