Nitelikli dolandırıcılık suçu ve dolandırıcılık; Türk Ceza Kanunu Onuncu Bölüm- Mal Varlığına Karşı Suçlar kısmında düzenlenmiştir. Bu suçlara ilişkin yargılama süreci hukuki bilgi gerektirmekte olup konuyla ilgili olarak hukuki destek almak için alanında uzman ceza avukatı ile görüşmeniz sizler için faydalı olacaktır
İçerik Bilgisi
ToggleDolandırıcılık Suçu
Dolandırıcılık suçu Türk Ceza Kanunu madde 157’de düzenlenmiştir.
Dolandırıcılık
Madde 157- (1) Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlayan kişiye bir yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası verilir.
Dolandırıcılık suçu, malvarlığına karşı işlenen bir suçtur. TCK m.157 hükmünde basit dolandırıcılık suçu düzenlenmektedir. Dolandırıcılık suçunun TCK’da düzenlenmesi ile kişilerin sahip olduğu malvarlığı hakkının korunması amaçlanmıştır.
Dolandırıcılık suçu çok hareketli suç görüntüsü taşımaktadır ve suçun meydana gelebilmesi için kanun metninde yer alan fiillerin/hareketlerin tümünün gerçekleşmiş olması gerekmektedir. Bu filler;
- Hile
- Aldatma
- Hileye maruz kalan kişinin veya bir üçüncü kişinin zararına olacak şekilde fail veya bir başkasının menfaat elde edilmesi
Bu hareketlerden birinin dahi eksik olması dolandırıcılık suçunun oluşmasını engeller.
Dolandırıcılık suçunun ilk hareketi hiledir.
Hile, karşı tarafın aldatılmasının yanı sıra karşı tarafın içine düşmüş olduğu hatadan, bir konudan veya yanlış anlamadan yararlanarak da gerçekleşebilmektedir. Yani hile hem icrai hem de ihmali davranışla ortaya çıkmaktadır. Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için, gerçekleştirilen hilenin etkisiyle bu hileye maruz kalan kişinin veya üçüncü kişinin zararına olarak, fail veya bir başkası bir menfaat elde etmelidir.
Dolandırıcılık suçu kasten işlenen bir suçtur. Kişi bilerek ve isteyerek, dolandırıcılık suçuna ilişkin tüm hareketleri gerçekleştirmelidir. Bir diğer deyişle, fail gerçekleştirmiş olduğu davranışın hile, aldatma nitelikli olduğunu bilmeli. Mağdurun malvarlığındaki eksilme, failin hileli ve aldatıcı hareketleri neticesinde gerçekleşmeli.
Dolandırıcılık suçu teşebbüse elverişli bir suç tipidir. Kişi, işlemeyi kastettiği bir suçu elverişli hareketlerle doğrudan doğruya icraya başlayıp da elinde olmayan nedenlerle tamamlayamaz ise teşebbüsten dolayı sorumlu tutulur. Fail aldatmaya yönelik hileli davranışlarda bulunmuş ancak menfaat elde etme kısmına geçememiş olması halinde dolandırıcılık suçuna teşebbüs söz konusu olur. Konuyla ilgili olarak yasal işlem başlatmak için avukat desteği almanız oldukça önem arz etmektedir.
Dolandırıcılık Suçunun Cezası
Dolandırıcılık suçunun cezası 1 yıl ile 5 yıl arası hapis cezası ve adli para cezasıdır. Dolandırıcılık suçundan elde edilen menfaatin miktarı her zaman tam olarak belirlenememekte. Bu sebeple dolandırıcılık suçunda hapis cezasının yanında adli para cezası da öngörülmüştür. Dolandırıcılık suçuna teşebbüs halinde ise ceza dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir.
Nitelikli Dolandırıcılık Suçu
Dolandırıcılık suçunun temel şeklinin yanı sıra cezanın arttırılmasına neden olan nitelikli hali de düzenlenmiştir. Türk Ceza Kanunun 158. Maddesinde yer alan hallerde dolandırıcılık suçunun işlenmesi halinde ceza miktarı arttırılır.
Nitelikli dolandırıcılık
Madde 158- (1) Dolandırıcılık suçunun;
a) Dinî inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle,
b) Kişinin içinde bulunduğu tehlikeli durum veya zor şartlardan yararlanmak suretiyle,
c) Kişinin algılama yeteneğinin zayıflığından yararlanmak suretiyle,
d) Kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasi parti, vakıf veya dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle,
e) Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak,
f) Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle,
g) Basın ve yayın araçlarının sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle,
h) Tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında; kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında,
i) Serbest meslek sahibi kişiler tarafından, mesleklerinden dolayı kendilerine duyulan güvenin kötüye kullanılması suretiyle,
j) Banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak maksadıyla,
k) Sigorta bedelini almak maksadıyla,
l) Kişinin, kendisini kamu görevlisi veya banka, sigorta ya da kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması veya bu kurum ve kuruluşlarla ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle,
İşlenmesi halinde, üç yıldan on yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur. Ancak, (e), (f), (j), (k) ve (l) bentlerinde sayılan hâllerde hapis cezasının alt sınırı dört yıldan, adli para cezasının miktarı suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olamaz.
(2) Kamu görevlileriyle ilişkisinin olduğundan, onlar nezdinde hatırı sayıldığından bahisle ve belli bir işin gördürüleceği vaadiyle aldatarak, başkasından menfaat temin eden kişi, yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.
(3) Bu madde ile 157 nci maddede yer alan suçların, üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında; suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde verilecek ceza bir kat artırılır.
Dinî inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle,
Dolandırıcılık suçunun dini inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle işlenmesi nitelikli hali oluşturur ve daha fazla cezaya hükmedilmesine sebebiyet verir. Burada suçun oluşabilmesi için gereken husus dinin bir aldatma aracı olarak kötüye kullanılması ile gerçekleştirilen hileli hareket sonucu menfaat elde edilmesidir.
Araç olarak kullanılan dini inanç ve duyguların hangi din ve mezhep olduğunun hiçbir önemi yoktur.
Örneğin kendisini hoca olarak tanıtıp muska yapmak veya büyü bozmak karşılığında para alan kimse bu nitelikli hal kapsamında dolandırıcılık suçunu işlemiş sayılmaktadır.
Kişinin içinde bulunduğu tehlikeli durum veya zor şartlardan yararlanmak suretiyle,
Kişinin içinde bulunduğu tehlikeli durum veya zor şartlar en fazla güvene ihtiyaç duyduğu anlardır. Bu ihtiyaç durumu sebebiyle kişiler kandırılmaya en müsait olduğu haldedir. Bahse konu tehlike ve zor şartlar, mağdur esas alınarak değerlendirilir.
Örneğin bir doğal afet neticesinde mağdurun ruhsal ve bedensel olarak muhtaç duruma düşmesi zor şartlar altında bulunduğunu göstermektedir. Mağdurun bu halinden yararlanmak suretiyle aldatıcı ve hileli davranışlar sergilenmesi daha kolaydır. Bu sebeple suçun bu şekilde işlenmesi daha fazla cezayı gerektirir.
Kişinin anlık olarak tehlikeli durum ve zor şartlar altında olduğunun tespiti bakımından olayın meydana geldiği zaman dilimi, hasatlığın veya yaralanmanın boyutu, olaya maruz kalan kişinin ekonomik ve sosyal durumu, olaydan etkilenme derecesi, olayın gelişim süreci, sanığın olaya müdahale tarzı ve zamanlaması gibi kriterler dikkate alınmaktadır.
Kişinin algılama yeteneğinin zayıflığından yararlanmak suretiyle,
Bu nitelikli hal için mağdurun yaşının küçüklüğü, akıl hastalığı, sağır ve dilsizlik, sarhoşluk, uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanması gibi nedenlerle algılama, anlama ve değerlendirme yeteneğinin zayıflaması ve bu halde iken hileli davranışlarla aldatılması gerekmektedir. Bu durumdaki kişinin aldatılması daha kolaydır bu sebeple ceza arttırılır.
Kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasi parti, vakıf veya dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle,
Dolandırıcılık suçunun kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasi parti, vakıf veya dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle işlenmesi suçun nitelikli halini oluşturmaktadır. Çünkü bu kurum ve kuruluşlar toplum nezdinde güven beslenen müesseselerdir. Bu nitelikli halin oluşabilmesi için bu kurumların araç olarak kullanılması yeterlidir.
Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle,
Bilişim sistemlerinin ya da güven kurumu nitelikli olan banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması dolandırıcılık suçunun işlenmesi açısından kolaylık sağlar. Bu kurumu temsile yetkili olan kişilerin bu kurumları araç olarak kullanarak başkalarını kolaylıkla aldatabilmektedir.
Nitelikli Dolandırıcılık Suçunda Hapis ve Adli Para Cezası
Nitelikli dolandırıcılık suçunun cezası işlendiği nitelikli hale göre farklılık gösterir.
Nitelikli dolandırıcılık suçu dinî inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle, kişinin içinde bulunduğu tehlikeli durum veya zor şartlardan yararlanmak suretiyle, kişinin algılama yeteneğinin zayıflığından yararlanmak suretiyle, kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasi parti, vakıf veya dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle, basın ve yayın araçlarının sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle, tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında; kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında, serbest meslek sahibi kişiler tarafından, mesleklerinden dolayı kendilerine duyulan güvenin kötüye kullanılması suretiyle işlenmesi halinde, 3 yıldan 10 yıla kadar hapis ve beşbin (5.000) güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.
Nitelikli dolandırıcılık suçunun teşebbüs aşamasında kalmış olması halinde verilecek olan ceza dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir.
Dolandırıcılık suçunun kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak, bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle, banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak maksadıyla, sigorta bedelini almak maksadıyla, kişinin, kendisini kamu görevlisi veya banka, sigorta ya da kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması veya bu kurum ve kuruluşlarla ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle, işlenmesi halinde 4 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası ve elde edilen menfaatin 2 katından az olmamak üzere adli para cezasına hükmolunur.
Dolandırıcılık suçu ve nitelikli dolandırıcılık suçunu üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında arttırılır.
Suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde ise verilecek ceza bir kat artırılır.
Nitelikli dolandırıcılık üst sınırı 10 yıldır. Ancak örgüt tarafından işlenmesi halinde üst sınır 15 ila 20 yıl olarak değişkenlik göstermektedir.
Daha Az Cezayı Gerektiren Hal
Türk Ceza kanununda dolandırıcılık suçunun daha az cezayı gerektiren hali de düzenlenmiştir.
Madde 159- (1) Dolandırıcılığın, bir hukuki ilişkiye dayanan alacağı tahsil amacıyla işlenmesi halinde, şikâyet üzerine, altı aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.
Kişinin bir hukuki ilişkiye dayanan alacağını tahsil etmek amacıyla hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp menfaat elde etmesi halinde de dolandırıcılık suçunu işlediğini kabul etmek gerekir. Ancak bu hal daha az cezayı gerektiren hal olarak düzenlenmiş bu halde soruşturma ve kovuşturma yapılması mağdurun şikayetine bağlanmıştır.
Dolandırıcılık ve Nitelikli Dolandırıcılık Suçu
Bu bölümde müvekkillerimizin sıklıkla danışmanlık aldığı ve merak ettiği konulara cevap vermek istedik. İşte dolandırıcılık ve nitelikli dolandırıcılık suçu hakkında merak edilenler. Ayrıca müebbet hapiz infazı başlıklı yazımız da ilginizi çekebilir.
Dolandırıcılık ve Nitelikli Dolandırıcılık Suçu Şikâyete Tabi Mi?
Dolandırıcılık ve nitelikli dolandırıcılık suçları, daha az cezayı gerektiren hal ve madde 167’deki şahsi sebep halleri dışında normal şartlarda şikâyete tabi değildir.
Türk Ceza Kanunun 167. Maddesi uyarınca Malvarlığına Karşı Suçlar kısmında yer alan (yağma ve nitelikli yağma hariç) suçlar bakımından haklarında ayrılık kararı verilmiş olan eşlerden birinin, aynı konutta beraber yaşamayan kardeşlerden birinin, aynı konutta beraber yaşamakta olan amca, dayı, hala, teyze, yeğen veya ikinci derecede kayın hısımlarının zararına olarak işlenmesi halinde; ilgili akraba hakkında şikâyet üzerine verilecek ceza, yarısı oranında indirilir.
Ancak yine de her halde dolandırıldığınızı anladığınız an karakol veya adliyeye giderek suç duyurusunda bulunulabilirsiniz. Bu süreci bir ceza avukatı ile yürütmek elbette daha sağlıklı olacaktır.
Dolandırıcılık ve Nitelikli Dolandırıcılık Suçunda Zamanaşımı
Dolandırıcılık ve nitelikli dolandırıcılık suçlarında özel zamanaşımı düzenlemesi olmayıp genel düzenleme itibariyle şikâyet zamanaşımı, dava zamanaşımı ve ceza zamanaşımı durumları söz konusudur.
Bir üst başlıkta değinildiği üzere özel haller dışında dolandırıcılık ve nitelikli dolandırıcılık suçu şikâyete tabi değildir. Şikâyet gerektiren haller bakımından ise şikâyet zamanaşımı süresi fiilin ve failin öğrenilmesinden itibaren 6 aydır.
Dolandırıcılık ve nitelikli dolandırıcılık suçunda dava zamanaşımı süresi 15 yıldır. Bu sürenin aşılması halinde kamu davası düşecektir.
Dolandırıcılık ve nitelikli dolandırıcılık suçunda ceza zamanaşımı süresi 20 yıldır. Bu sürenin aşılması halinde ceza infaz edilmez.
Dolandırıcılık ve Nitelikli Dolandırıcılık Suçunda Etkin Pişmanlık
Etkin Pişmanlık TCK m.168 de düzenlenmiştir. Hırsızlık, mala zarar verme, güveni kötüye kullanma, dolandırıcılık, hileli iflâs, taksirli iflâs suçları tamamlandıktan sonra ve fakat bu nedenle hakkında kovuşturma başlamadan önce, failin, azmettirenin veya yardım edenin bizzat pişmanlık göstererek mağdurun uğradığı zararı aynen geri verme veya tazmin suretiyle tamamen gidermesi halinde, verilecek cezanın üçte ikisine kadarı indirilir.
Suç tamamlandıktan sonra kişi pişmanlık gösterebilir. Ancak her ne kadar pişmanlık gösterilse de bu durum işlenmiş olan suçu işlenmemiş hale döndüremez. Yalnızca suçun tamamlanması ile oluşan haksızlığın neticeleri mümkün olduğunca azaltılabilir veya ortadan kaldırılabilir.
Etkin pişmanlık için bazı koşulların gerçekleşmesi gerekmektedir. Öncelikle fail ya da suça katılan kişinin bizzat kendisinin iade ve tazmini gerçekleştirmesi gerekir. İşlenmiş olan suçun başkası tarafından yapılan iade ve tazmini fail açısından etkin pişmanlık hükümlerini doğurmaz. Etkin pişmanlık hükümleri gereğince cezada indirim yapılabilmesi için zararın tamamen veya mümkün olduğunca aza indirilerek giderilmesi gerekmektedir. Kısmen geri verme veya tazmin halinde etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi için, ayrıca mağdurun rızası aranır.
Etkin pişmanlığın kovuşturma aşamasından (yani işlenen suçtan ötürü kamu davası açılmadan) önce gösterilmesi gerekir. Etkin pişmanlığın kovuşturma başladıktan sonra ve fakat hüküm verilmezden önce gösterilmesi halinde, verilecek cezanın yarısına kadarı indirilir.
Dolandırıcılık ve Nitelikli Dolandırıcılık Suçunun İnfazı
Dolandırıcılık ve nitelikli dolandırıcılık suçunda alınacak olan ceza hükmü gereğince hükümlü cezasını Ceza infaz Kurumunda çeker. Ceza hükmü, süreli hapis cezası ve adli para cezası şeklindedir
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı kanunun 107. maddesinin 2. Fıkrası uyarınca süreli hapis cezalarına mahkûm edilmiş olanlar cezalarının yarısını infaz kurumunda çektikleri takdirde, koşullu salıverilmeden yararlanabilirler.
Konuyla İlgili SSS
Dolandırıcılık ve nitelikli dolandırıcılık suçunun infazı süreli hapis cezası ve adli para cezası şeklindedir. 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı kanunun 107. maddesinin 2. Fıkrası uyarınca süreli hapis cezalarına mahkûm edilmiş olanlar cezalarının yarısını infaz kurumunda çektikleri takdirde, koşullu salıverilmeden yararlanabilirler.
Türk Ceza Kanunun madde 158, 1. fıkra f bendi nitelikli dolandırıcılık suçunun bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle işlenmesi halini düzenlemektedir. Bu bentte düzenlenen suç hâlinde hapis cezasının alt sınırı 4 yıl, üst sınırı 10 yıldır. Adli para cezasının miktarı ise suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olamaz.
Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlayan kişiye 1 yıldan 5 yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası verilir. Dolandırıcılık suçu neticesinde alınacak olan ceza hem hapis cezası hem de adli para cezasıdır.
Nitelikli dolandırıcılık suçu ceza hukukunun konusudur. Suç haberinin kolluğa veya savcılığa ulaşmasının akabinde soruşturma ve kovuşturma aşamaları yürütülecektir. Bu süreçler hukuki teknik bilgi gerektirmektedir. Bir ceza avukatı ile süreci takip etmeniz daha sağlıklı olacaktır.
Dolandırıcılık suçunun cezası 1 yıldan 5 yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezasıdır. Ceza yargılamasının sağlıklı bir şekilde yürütülmesi, sonucu belirleyen en önemli etkendir. Adil yargılanma hakkı ve savunma hakkının uzmanlık gerektirmesi sebebiyle bir ceza avukatından yardım alınması veya bu uzman kişinin sanık adına hukuki savunmayı üstlenmesi yargılamanın sonucuna olumlu etki sunacaktır.