Taksir genel manada bir işi eksik yapma veya kusurda bulunma anlamına gelen arapça kökenli bir kelimedir. Hukuki anlamda taksir; failin suç teşkil eden, hukuka uygun olmayan bir eyleme iradesiyle neden olması ve ortaya çıkan sonucu da öngörmemiş yahut öngörse dahi istememiş olmasıdır. Bir başka ifadeyle taksir iradi hareketle yapılan bir davranışın istenmeyen sonucudur.
Konuyla ilgili olarak ceza avukatı ile görüşmeniz sizler için faydalı olacaktır.
İçerik Bilgisi
ToggleTaksir Nedir?
5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 22. Maddesinde hükme bağlanmış olup, ilgili maddede taksir şu şekilde tanımlanmıştır;
“Taksir, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla, bir davranışın suçun kanuni tanımında belirtilen neticesi öngörülmeyerek gerçekleştirilmesidir.”
TCK‘ya göre suçun oluşması kastın varlığına bağlı olup, taksir ise istisnai bir haksızlık biçimidir. Şöyle ki; suç teorisinde kast ve taksir kusur türü olmayıp haksızlığın gerçekleşme şeklidir. Taksir istisnai bir haksızlık şekli olduğu için failin taksirli davranışından sorumlu tutulabilmesi için eylemin taksirle işleneceğinin yasada açıkça yazılı olması gerekmektedir.
TCK’ya göre taksirli suçları şu şekilde sıralayabilmemiz mümkündür:
- Taksirle öldürme suçu (TCK 85),
- Taksirle yaralama (TCK 89),
- Taksirli iflas (TCK 162),
- Genel güvenliğin taksirle tehlikeye sokulması (TCK 171),
- Trafik güvenliğini taksirle tehlikeye sokma (TCK 180),
- Çevrenin taksirle kirletilmesi (TCK 182),
Taksirin Unsurları
Taksirin 4 tane unsuru bulunmaktadır. Bu unsurlar; Eylemin taksirle işlenebilen bir suç olması, Fail tarafından gerçekleştirilen hareketin iradi olması, sonucun fail tarafından öngörülebilir olup istenmemesi ve son olarak da dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılıktır.
Fail dikkat ve özen gösterseydi netice ortaya çıkmayacaktı denilebiliyorsa taksirli suç söz konusu olacaktır diyebiliriz. Taksirli suçlar icrai veya ihmali şekilde işlenebilir.
Basit Taksir ve Bilinçli Taksir
Taksirin basit ve bilinçli olmak üzere 2 türü bulunmaktadır.
Basit taksir; dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla faiin öngörülebilir bir neticeyi öngörmeyerek davranışı gerçekleştirmesi olarak tanımlayabiliriz. Örnek vermek gerekirse de; kişinin arabasını parka etmek için geri geri geldiği esnada sokakta oynayan çocuklardan birisi ezmesi durumunda basit taksir söz konusu olacaktır.
TCK Madde 22/3 bendinde düzenlenen Bilinçli taksir ise; fail, hareketin neticesinde ortaya çıkacak sonucu öngörmesine rağmen tecrübe ve dikkatle sonucu önleyebileceğini düşünmektedir.
Örnek verecek olursak; Arkadaşları ile meyhanede eğlendikten sonra alkollü olduğu halde şoförlüğüne güvenerek aracı sürüp yoldan geçen kişinin ölümüne sebebiyet verilmesi halinde bilinçli taksirden sorumluluk meydana gelecektir. Bir başka ifadeyle fail sonucun gerçekleşeceğini bilseydi hareketi yapmazdı diyebiliyorsak bilinçli taksir söz konusudur.
Olası Kast ve Bilinçli Taksir Ayrımı
Bu hususta olası kast ile bilinçli taksir ayrımına dikkat etmek de fayda vardır. Fail olası kastta neticeyi istememesine rağmen göze almaktadır. Ancak bilinçli taksir de göze alma söz konusu değildir. İkisi arasındaki fark neticeyi failin kabullenip kabullenmemesindedir.
Av. Melek Çiçek
Taksir Hakkında SSS
Kişinin suç teşkil eden bir fiili öngörmemiş veya öngörse dahi istemeden bu eyleme neden olması taksirli hareket olarak kabul edilmektedir.
Taksir, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla, bir davranışın suçun kanuni tanımında belirtilen neticesi öngörülmeyerek gerçekleştirilmesidir. Taksirli suçlar kanunda sınırlı sayıdadır. Taksirli Suçlar; Taksirle öldürme suçu (TCK 85), Taksirle yaralama (TCK 89),Taksirli iflas (TCK 162),Genel güvenliğin taksirle tehlikeye sokulması (TCK 171), Trafik güvenliğini taksirle tehlikeye sokma (TCK 180), Çevrenin taksirle kirletilmesi (TCK 182),
Kast suç teşkil eden bir eylemin bilerek ve istenerek gerçekleştirilmesidir. Taksir ise bir davranışın suçun kanuni tanımında belirtilen neticesi öngörülmeyerek gerçekleştirilmesidir.