İcra inkar tazminatı, itirazın iptali davasında borçlu haksız çıkarsa ve alacaklı talep ederse, borçlunun mahkum edildiği tazminattır. Borçlunun haksız yere itiraz ettiği için ödemeye mahkum edildiği paradır. Bu tazminat, itirazın iptali davasında karara bağlanan tutar üzerinden hükmolunur. Dolayısıyla bağımsız bir davanın konusu olamaz. Yani davacı sadece icra inkar tazminatı talepli bir dava açamaz.
Bu tazminat, borçlar hukuku kapsamında bir tazminat türü değildir. Borçlunun haksız bir şekilde itiraz ederek, alacaklının alacağına kavuşmasına engel olması sebebiyle getirilen bir nevi yaptırımdır. Konuyla ilgili icra avukatı ile görüşmeniz faydalı olacaktır.
İçerik Bilgisi
Toggleİcra İnkar Tazminatı Şartları
İcra inkar tazminatına hükmedilebilmesinin şartları şu şekildedir:
Geçerli Bir İlamsız İcra Takibi Olmalı
Bu tazminat, yalnızca para alacaklarına ilişkin başlatılan ilamsız icra takiplerinde mümkündür. İcra dairesinin yapılan yetki itirazında, bu itiraz usulünce çözüme kavuşturulmadığı takdirde geçerli bir ilamsız icra takibinden söz edemeyiz. İlamlı icra takiplerinde bu tazminata hükmedilmez. Zira buna ilişkin açık bir kanuni düzenleme yoktur.
Borçlu Süresi İçinde Takibe İtiraz Etmiş Olmalı
Borçlu süresinde itiraz etmezse takip kesinleşir. Dolayısıyla alacaklının itirazın iptali davası açmasında hukuksal bir yarar kalmaz. Bunun sonucu olarak da tazminat hakkı doğmaz.
Süresi İçinde Açılmış Bir İtirazın İptali Davası Bulunmalı
İtirazın iptali davası açma süresi 1 yıldır ve bu süre borçlunun itirazının alacaklıya tebliğ tarihinden itibaren başlar. Bu süre hak düşürücüdür. 1 yıllık süre sonrasında açılan dava itirazın iptali değil normal bir alacak davası olur. Alacak davasında da icra inkar tazminatı talep edilemez.
Davacı Açıkça Talep Etmelidir
Borçlu/davalının icra inkar tazminatına mahkum edilebilmesi için alacaklı/davacı tarafından açıkça talepte bulunulmalıdır. Aksi halde tazminata hükmedilemez.
Borçlunun İtirazının Haksız Olduğuna Karar Verilmiş Olmalı
Borçlunun haksız olup olmadığı takip tarihine göre belirlenmelidir. Borçlunun davada haksız olması itirazında da haksız olduğu anlamına gelmez. Borçlunun haksız olup olmadığını anlamak için alacağın likit yani belirlenebilir olup olmadığına bakmak gerekir. Borçlu itiraz ederken alacak likitse haksızdır ve bu durumda inkar tazminatına hükmedilebilir. Likit alacak demek, borç miktarının borçlu tarafından tüm unsurlarıyla biliniyor olması veya bilinebilecek imkanların var olması demektir.
İcra İnkar Tazminatı Likit Alacak Nedir?
Yukarıda da ifade edildiği üzere, borçlunun inkar tazminatına mahkum edilebilmesi için alacağın likit olması gerekir. Likit bir alacaktan bahsetmek için de, ya alacağın bütün unsurlarıyla belli ve sabit olması ya da borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün ögelerin bilinmesi veya bilinebilecek durumda olması gerekir. Alacak tartışmalı ise inkar tazminatına hükmedilemez.
İcra İnkar Tazminatı Hesaplama
Borçlunun icra inkar tazminatına mahkum edilmesi için kural olarak kötü niyetli olması gerekmez. Ancak borçlunun yerine velisi, vasisi, kayyımı veya mirasçısı borca itiraz etmişse, bu kişilerin kötü niyetli oldukları tespit edilmediği takdirde inkar tazminatına hükmedilemez.
Davanın kısmen kabulü halinde, alacağın likit olması şartıyla kabul edilen kısım için inkar tazminatına hükmedilir.
Bu tazminata hükmedilmesi için alacaklının haksız itiraz nedeniyle zarara uğramış olması aranmaz.
İcra inkar tazminatı, alacak miktarının yüzde yirmisinden aşağı olamaz, tazminatın saptanmasında takip talebindeki veya davadaki talep miktarı esas alınır. Ancak davacı daha azını talep ederse, hakim taleple bağlıdır ve talep kadar tazminata hükmedilmelidir.
Yargıtay‘a göre, tazminat miktarının takip konusu alacak üzerinden hesaplanması gerekir. İşlemiş faiz isteği yönünden icra inkar tazminatına hükmedilmesi mümkün değildir. Yani asıl alacağa işlemiş faiz eklenerek inkar tazminatının belirlenmesi mümkün değildir.
Yabancı para alacağı takiplerinde, icra inkar tazminatına Türk Lirası üzerinden hükmedilir. Yabancı para alacağının takip tarihindeki merkez bankası efektif satış kuru üzerinden TL karşılığı esas alınır.
Alacaklının zararı yüzde yirmiden daha fazla olabilir. Alacaklı zararını kanıtladığı takdirde yüzde yirmiden daha fazla inkar tazminatına hükmedilebilir. Kanunda alt sınır olarak yüzde yirmi belirlenmiş ve herhangi bir üst sınır öngörülmemiştir.
İtirazın iptali davasının kabulü ve itirazın iptaline karar verilmesi durumunda alacaklı kararı takip dosyasına sunarak takibin kesinleşmesini ve dilerse haciz yapılmasını sağlayabilir.
Fakat itirazın iptali davasında hükmedilen icra inkar tazminatı, yargılama masrafları ve vekalet ücreti için öncelikle borçluya icra emri gönderilmesi talep edilmelidir. İcra emri veya muhtıra gönderilmeden bu kalemler borçludan istenemez.
Konu Hakkında SSS
İcra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için; geçerli bir ilamsız icra takibi yapılmış olmalı, borçlu tarafından süresi içerisinde borca itiraz etmiş olmalı, itirazın iptali davası itirazın alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıl içerisinde açılmış olmalı, davacı/alacaklı dava dilekçesinde talep etmiş olmalı, borçlu itirazında haksız bulunmuş olmalı ve alacak likit olmalıdır.
2012 yılında 6352 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle alacak miktarının % 40’ı olan icra inkar tazminatı oranı, % 20 olarak değiştirilmiştir. Yani günümüzde tazminat oranı % 20’dir.
İcra inkar tazminatında alt sınır % 20 olmasına rağmen, üst sınır olarak belirli bir limit öngörülmemiştir. Alacaklının zararını ispatlaması şartıyla icra inkar tazminatının belirli bir üst sınırı yoktur.
Tazminat miktarı, icra dairesindeki takip talebindeki veya davadaki talep edilen anaparaya göre hesaplanır. Tazminatın hesaplanmasında işlemiş faiz hesaba katılmaz.