Türk Medeni Kanununa göre, koşulları oluştuğunda çocuk için; tedbir nafakası, iştirak nafakası, eğitim nafakası ve yardım nafakası verilmesi gerekir. İştirak nafakası, boşanmanın ortak çocuklarla ilgili sonucudur ve bir bakım nafakası türüdür ve ergin olmayan çocuk için verilir.
Türk Medeni Kanununa göre eşler, evlilik birliğinin mutluluğunu birlikte sağlamak ve çocukların bakımına, eğitim ve gözetimine beraberce özen göstermekle yükümlüdür. Eşler birlikte yaşamak, birbirine sadık kalmak ve yardımcı olmak zorundadır. İştirak nafakası hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak ve profesyonel hukuk danışmanlığı almak için boşanma avukatı ile görüşmeniz faydalı olacaktır.
İçerik Bilgisi
Toggleİştirak Nafakası Nedir?
Boşanmadan sonra, çocuğun bakımı ve yetiştirilmesi ödevi, velayet hakkı kendisine bırakılan anne ya da babaya yüklenilmiş olur. Velayet kendisinde olmayan anne ya da baba ise bakım ve yetiştirme ödevinin giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olur.
İşte ortak çocuğun velayet hakkına sahip olmayan anne ya da babanın, çocuğun bakımı ve eğitimi için yapılan giderlere katkı sağlamak amacıyla verdiği nafakaya iştirak nafakası denir.
İştirak Nafakası Ne Kadar?
İştirak nafakası hesaplamada çocuğun bakım ve eğitim giderleri esas alınır. Nafakanın hakim tarafından takdir edilmesinde aşağıdaki giderler göz önünde bulundurulur.
- Yiyecek Giderleri
- Giyecek Giderleri
- Barınma Giderleri
Barınma giderlerine çocuğun kalmakta olduğu ev, yurt, pansiyon giderleri dahildir.
- Sağlık Giderleri
Çocuk engelli ve özel bakıma muhtaç veya devamlı tedavi görüyor olabilir. Gerekirse hakim, bilirkişi incelemesi yaptırarak çocuğun sağlık giderlerinin tümünü kapsayacak şekilde nafakaya hükmetmelidir. Eşin kendi tedavi giderlerine ilişkin talebi boşanmanın eki niteliğinde değildir, yoksulluk nafakası kapsamında değerlendirilmez.
- Dinlenme Giderleri
Dinlenme giderlerine, tarafların ekonomik güçleriyle orantılı olmak kaydıyla tatil ve seyahat giderleri dahildir. Çocuğun; piyano, dans vb. kursları zorunlu ihtiyaçlardan olmadığından nafaka tayininde dikkate alınmaz.
- Eğitim, Öğretim Giderleri
Çocuğun devam ettiği okulun yıllık giderlerinin belirlenmesi gerekir. Bu belirlemede tarafların sosyal ve ekonomik durumları göz önünde bulundurularak makul ve gerçekçi sınırlar içinde nafakanın hesaplanması gerekir. Çocuk özel okuldaysa ihtiyaçlarının ona göre tespit edilmesi gerekir.
- Harçlık Giderleri
- Ulaşım Giderleri
Görüldüğü üzere, iştirak nafakası hesaplama konusu tarafların sosyal ve ekonomik durumuna göre, ortak çocuğun bakım ve eğitimi için gerekli giderlere göre ve paranın alım gücü gibi değişkenlere göre farklılık arz etmektedir. Dolayısıyla nafaka miktarı, her uyuşmazlıkta değişiklik göstereceğinden belirli bir rakam telaffuz etmek doğru değildir ve hatta yanıltıcı olabilir.
İştirak Nafakası Dava Dilekçesi
Dava dilekçesinde dikkat edilmesi gereken hususlar şunlardır:
- Davacı, velayeti kendisine verilen anne veya baba ise, bu kişilerin müşterek çocuğa fiilen bakıyor olmaları ve çocuğun ergin olmaması gerekir. Kısıtlanan ergin çocuklar, kural olarak vesayet altına alınmayıp velayet altında bırakılır. Kısıtlı ergin çocuk için velayeti kendisinde olmayan taraftan iştirak nafakası talep edilemez, yardım nafakası talep edilebilir. Anne ya da baba yararına Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu çocuk için nafaka talebinde bulunamaz. İştirak nafakası davası, çocuğa atanan kayyım veya vasi tarafından açılabileceği gibi, ayırt etme gücüne sahip olan çocuk da bu davayı açabilir.
- Davalı, velayeti kendisine bırakılmayan eştir. Çocuğa hem anne, hem de baba tarafından fiilen bakılmıyorsa bu kişilere karşı, ayırt etme gücüne sahip çocuğun kendisi, kayyım veya vasisi ya da çocuğun yetiştirildiği kurum da bu davayı açabilir.
- Nafaka miktarında talepten fazlasına hükmedilemez.
- Şayet talep yoksa nafaka miktarının her yıl ÜFE oranında artırılmasına da karar verilemez.
- Velayet kendisine bırakılan taraf, iştirak nafakası talep etmediğini beyan etmişse, nafakaya hükmedilemez. Yargıtay’a göre, ‘Nafaka istemiyorum.’ şeklindeki beyan iştirak nafakasını kapsamaz.
- İştirak nafakası, talep edilmemişse ve fakat istenilmediğine yönelik bir beyan da yoksa nafakaya hükmedilebilir. İştirak nafakası istenilmemişse bile çocuğun üstün yararı gereği hakimin resen nafakaya hükmetmesi gerekir. Yani iştirak nafakası talep aranmaksızın kendiliğinden verilmelidir. Zira velayet kendisine bırakılmayan taraf, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlüdür. Bu hususu hakim, görevi gereği kendiliğinden dikkate almalıdır.
- İştirak nafakası ergin olmayan çocuk için, ergin olana kadar her zaman talep edilebilir. Yani boşanma davasında bu nafakanın talep edilmemiş olması, daha sonra istenilmesine engel değildir.
- İştirak nafakası, boşanma davası kesinleşmeden icra takibine konulamaz. Takibe konulabilmesi için takibin kesinleşmiş olması gerekir.
- Anlaşmalı boşanmada, boşanma protokolü hakim tarafından onaylanır ve hüküm fıkrasında iştirak nafakası belirtilir, boşanma davası reddedilmişse bu nafakaya hükmedilemez. Talep edilen nafakanın türü ve miktarı belirsizse, hakim taraflardan açıklanmasını ister.
- Kural olarak iştirak nafakasının iadesi mümkün değildir, bu nafaka boşanma davasından ayrı bir dava ile de talep edilebilir.
- Hakim taleple bağlıdır, talep dışında başka bir şeye karar verilemez. Her çeşit nafaka davası basit yargılama usulüne tabidir.
İştirak Nafakası Ne Zaman Sona Erer?
İştirak nafakası kaç yaşına kadar ödenir?
Nafakanın süresini, nafakanın başlangıç ve sona erme tarihine göre ayrı bir şekilde değerlendirmek gerekir. Kural olarak velayet kendisinde olmayan eşin nafaka yükümlülüğü, hükmün kesinleşme tarihinden başlar ve çocuk ergin olana kadar devam eder.
İştirak nafakasının başlangıç tarihi şu şekildedir:
- Boşanma davasıyla birlikte talep edilmişse, boşanma kararının kesinleştiği tarih,
- Ayrı bir dava olarak açılmışsa, bu davanın kesinleştiği tarih,
- Nafakanın değiştirilmesine ilişkin bir dava açılmışsa, bu davanın kesinleştiği tarih,
- Baba ile çocuğun soy bağı sonradan kurulmuşsa, soy bağının kurulduğu tarih,
- Boşanmadan sonraki 300 gün içinde doğan çocuğun babası, kocadır. Bu durumda nafakanın başlangıç tarihi, çocuğun doğduğu tarihtir.
İştirak nafakası aşağıdaki hallerde sona erer:
- Çocuk veya nafaka yükümlüsünün ölümü
- Çocuğun; 18 yaşını doldurarak ergin olması, evlilikle ergin kılınması veya çocuğun kendi talebi ve velinin rızasıyla 15 yaşından sonra mahkemece ergin kılınması
- Nafakadan feragat edilmesi
- Nafakanın mahkeme tarafından kaldırılması
İştirak Nafakası Artış Oranı
Talep halinde, nafakanın gelecek yıllardaki artış miktarının hakim tarafından kararlaştırılması mümkündür. Nafaka her ay peşin olarak yani irat biçiminde ödenir. Gelecek yıllarda, çocuğun bakım ve eğitim giderleri artış gösterebilecektir. Nafaka alacaklısının talebi üzerine, gelecek yıllarda Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) ve Toptan Eşya Fiyat Endeksi (TEFE) oranında artış göstermesine karar verilir.
İştirak Nafakası Artırım Davası
Aile mahkemesi hakimi, boşanmanın ortak çocuklarla ilgili kısımlarında değişen şartlara uygun bir şekilde değişiklik yapabilir. Nafakanın artırılması davasında, anne veya babanın mali durumlarındaki yeni gelişmeler göz önünde bulundurulur. Nafaka yükümlüsünün geliri artış göstermişse, nafakanın hakkaniyet gereği uygun bir miktar artırılması gerekir.
Daha önce takdir edilen nafakanın; çocuğun ihtiyaçlarının artması, ülke ekonomisindeki gelişmeler, yüksek enflasyon, paranın alım gücünün düşmesi vb. nedenlerle yetersiz kaldığı durumlarda artırılması mümkündür. Nafaka yükümlüsünün mali durumu olağanüstü bir şekilde iyileşmişse, hakkaniyet gereği çocuk için ödediği nafakanın da uygun bir miktarda artırılması gerekir. Yükümlünün mali durumunda olağanüstü bir gelişme yoksa, Türkiye İstatistik Kurumu‘nun yayınladığı ÜFE oranında artırım yapılmalıdır. Nafakanın artırılması davası açılması için belirli bir süre kısıtlaması yoktur, belirli bir zaman geçmesi zorunlu değildir ve hatta kesinleşmemiş bir artırım davasının olması, yeni bir dava açılmasına engel değildir.
Konu Hakkında Sıkça Sorulan Sorular
Çocuk için ödenen iştirak nafakasının miktarı; çocuğun sağlık ve eğitim durumu, yaşı, ekonomik şartlar, paranın alım gücü, çocuğun gelirinin olup olmaması, nafaka yükümlüsünün mali gücü gibi faktörlere göre hakim tarafından takdir edilir. Dolayısıyla her nafaka tutarı açısından belirli bir maaş oranı yapmak sağlıklı bir sonuç vermez.
Anlaşmalı boşanmada iştirak nafakasının miktarını taraflar serbestçe belirler ve bu miktar hakim tarafından hakkaniyete uygun olarak değerlendirilmek suretiyle hüküm ifade eder. Her çocuğun ihtiyacı, gideri, geliri, yükümlünün mali gücü değişkenlik göstereceğinden, belirli bir rakam telaffuz etmek yanlış olur.