Kambiyo Senetlerinde Yetkili İcra Dairesi

Kambiyo senetlerinde yetkili icra dairesi belirlenirken genel haciz yoluyla ilamsız takipte öngörülen kural kıyasen uygulanır. Yetkili icra dairesinin belirlenmesinde Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yetkiye ilişkin hükümleri esas alınır.

Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte genel yetkili icra dairesi, borçlunun yerleşim yeri icra dairesidir. Yasal işlemlerle ilgili icra avukatı ile görüşmeniz faydalı olacaktır.

Kambiyo takiplerinde, sözleşmenin kurulduğu yer icra dairesi de, başka bir şart aranmaksızın yetkilidir. Sözleşmenin kurulduğu yerden anlaşılması gereken, senedin düzenlendiği yerdir. Bononun ya da çekin düzenlendiği yer icra dairesi, bu senetlerin takibe konulmasında yetkilidir.

Kambiyo takiplerinde, sözleşmenin ifa edileceği yer icra dairesi de yetkilidir.

  • Bonoda veya çekte, ödeme yeri açıkça gösterilmişse yetkili icra dairesi, ödeme yerinin bulunduğu yer icra dairesidir.
  • Çekte ödeme yeri gösterilmemişse, muhatap bankanın ticaret unvanının yanında gösterilen yer, ödeme yeri sayılır ve muhatap bankanın bulunduğu yerdeki icra dairesi yetkili olur.
  • Bonoda ödeme yeri gösterilmemişse düzenleme yeri, ödeme yeri olarak kabul edilir ve yetkili icra dairesi, düzenleme yerinin bulunduğu icra dairesidir.
Kambiyo Senetlerinde Yetkili İcra Dairesi

Kambiyo senetlerinde yetkili icra dairesi birden fazlaysa borçlu, yetki itirazında seçtiği icra dairesini bildirmelidir. Belirtmezse, yetki itirazı geçersiz olur.

Yargıtay’a göre, alacaklı takip talebinin dayanağı olarak taraflar arasındaki sözleşmeyi değil de, kambiyo senedini göstererek kambiyo senetlerine mahsus icra takibi yapmışsa, yetkili icra dairesinin belirlenmesinde taraflar arasındaki sözleşmede yazılı yetki koşulu esas alınmaz. Yetkili icra dairesi, takip talep tarihi ve talebe ekli kambiyo senedi esas alınarak belirlenir.

Kural olarak kambiyo senetlerinde genel yetkili icra dairesi, borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesidir. Türk Borçlar Kanunu‘nda para borçlarının ifa yeri olarak alacaklının yerleşim yerinin belirlenmiş olması kambiyo senetleri için geçerli değildir. Dolayısıyla, TBK’daki alacaklının kendi yerleşim yerinde takip yapabilmesi kuralı kambiyo senetleri için geçerli değildir.

Kambiyo Senetlerinde Yetki Sözleşmesi

Yetki konusundaki hükümler kamu düzenine ilişkin değildir. Tacirler ve kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek uyuşmazlıklar için sözleşmeyle bir veya birden fazla icra dairesini yetkilendirebilirler. Yetki sözleşmesinin geçerli olabilmesi için;

  • Tarafların tacir veya kamu tüzel kişisi olması,
  • Yazılı olarak yapılması,
  • Uyuşmazlığın kaynaklandığı hukuki ilişkinin belirli olması,
  • Yetkili kılınan icra daire veya dairelerinin gösterilmiş olması,

zorunludur. Tarafların üzerinde serbestçe tasarrufta bulunamayacağı konular ve kesin yetki durumlarında yetki sözleşmesi yapılamaz.

Yetki sözleşmesinde takip, taraflar aksini kararlaştırmadıkça yalnızca sözleşmede belirlenen icra dairesinde açılır. Taraflar yetkili kıldıkları icra dairesinin yanında, kanunda gösterilen genel veya özel yetkili icra dairelerinin de yetkilerinin devam etmesini istiyorlarsa, bu hususu yetki sözleşmesinde belirtmeleri gerekir.

Yani taraflar aksini kararlaştırmadıkça, yapılan yetki sözleşmesi, münhasır yetki sözleşmesi niteliğindedir. Taraflar, münhasır olmayan yetki sözleşmesi yapmak istiyorlarsa, bunu yetki sözleşmesinde ayrıca belirtmeleri gerekir.

Yetki sözleşmesi, takip dayanağı olan kambiyo senedi dışında yapılmış ise sözleşmede kambiyo senedine açıkça atıf (yollama) yapılmış olması gerekir.

Tacirden anlaşılması gereken işin ticari nitelikte olması değil, tarafların kanunlar gereği tacir olarak tanımlanan kişiler olması gerektiğidir. Sözleşmenin konusunun ticari iş niteliğinde olması, gerçek kişilere yetki sözleşmesi yapma imkanı vermez. Alacaklı, borçlunun tacir olduğunu ispatlamalı, takipte buna ilişkin belge sunmalıdır. Aksi halde kambiyo senedindeki yetki kaydı geçersizdir.

Yetki sözleşmesi, kural olarak keşideci ile lehtar arasında hüküm ifade eder. Ancak gerçek bir kişinin aval vermesi ihtimalinde (yani avalist tacir olmamasına rağmen), yetki sözleşmesi avalisti bağlar. Bu durumda avalist, kendisinin tacir veya kamu tüzel kişisi olmadığından yetki sözleşmesinin geçerli olmayacağını ileri süremez.

Birden fazla borçlu varsa, bunlardan birinin yerleşim yerinde takip başlatılabilir. ve diğer borçlular yetki itirazında bulunamaz. Fakat bunun için borçlulardan birinin yerleşim yerinde başlatılan takibin o borçlu açısından kesinleşmiş olması gerekir. Takip kesinleşmemişse, yerleşim yeri farklı olan borçlular yetki itirazında bulunabilir.

Borçlu, süresi içinde yetki itirazında bulunmuş, itirazı icra mahkemesince kabul edilerek dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesine karar verilmiş ve karar kesinleşmişse, alacaklının iki haftalık kesin süre içerisinde dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesini talep etmesi gerekir. Bu husus kamu düzenine ilişkindir ve süresinde talep olmazsa resen takibin açılmamış sayılmasına karar verilir.

Kambiyo Senetlerinde Yetkili İcra Dairesi Hakkında SSS

Kambiyo senetlerinde yetkili icra dairesi neresidir?

Yetki sözleşmesi varsa, sözleşmede yetkili kılınan icra dairesi münhasıran yetkilidir. Şayet yetki sözleşmesi yoksa, HMK yetki kurallarına göre, borçlunun yerleşim yeri, sözleşmenin kurulduğu yer veya sözleşmenin ifa yeri icra daireleri yetkilidir.

Senette düzenleme yeri yetkili mi?

Kambiyo senedinde ödeme yeri gösterilmemişse düzenleme yeri, ödeme yeri kabul edilir. Dolayısıyla düzenleme yerinin bulunduğu yerdeki icra dairesi yetkili olur.

5/5 - (5 votes)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Av. Musa Yılmaz

avukat musa yılmaz

Av. Musa Yılmaz, başta Forex Hukuku, Sermaye Piyasası, Bilişim Hukuku, Yabancılar Hukuku, Ceza Hukuku, Aile ve Boşanma Hukuku ve Miras Hukuku alanları olmak üzere hukukun birçok alanında çalışmalarını yürütmektedir ve iyi derecede İngilizce bilmektedir.

Randevu Talebi

Hata: İletişim formu bulunamadı.

Son Yayınlanan İçerikler

  • Ceza İnfaz İndirimi -Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun
    Türkiye Cumhuriyeti Anayasası madde 87 uyarınca Türkiye Büyük Millet Meclisinin görev ve yetkileri arasında genel ve özel af ilânına karar vermek de düzenlenmiştir.
  • Adli Para Cezası (TCK M.52)
    Adli para cezası ilke olarak hapis cezasına seçenek yaptırım olarak uygulanmaktadır.
  • HAGB Kararına İtiraz Dilekçesi
    HAGB kararı ile sanık hakkında verilen hükmün ertelenmesi söz konusu olmaktadır. Kanunda belirtildiği üzere mahkeme HAGB kararı ile birlikte sanığa belirli koşulların yerine getirmesini yüklemektedir.
  • Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (Ertelenmesi) (CMK M.231)
    Sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılamada hükmolunan ceza iki yıl veya daha az süreli hapis cezası yahut adli para cezası ise mahkemece hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına (HAGB) karar verilebilmektedir.
  • Asliye Ceza Mahkemesi ve Ceza Mahkemeleri
    Asliye Ceza Mahkemeleri tek hakimlidir. Ağır Ceza Mahkemelerinden bir farkı da budur. Ağır Ceza Mahkemeleri 1 başkan ve 2 Üye toplamda 3 hakimden oluşmaktadır.

Ada Hukuk Danışmanlık Tarafından Verilen Hizmetler

Forex Avukatı  ♦ Boşanma Avukatı ♦ Yabancı Avukatı ♦ İcra Avukatı ♦ Ceza Avukatı

© 2024 · Tüm hakları saklıdır.

This is a staging enviroment