Menfi Tespit ve Borçtan Kurtulma Davaları

Menfi tespit ve borçtan kurtulma davaları birbirleriyle karıştırmamak gerekir. Zira birbirlerinden farklı dava türleridir.

Menfi tespit davası, icra takibinde borçlu duruma düşen veya düşecek olan davacının, maddi hukuk açısından borçlu olmadığının tespitini sağlamak için açtığı davadır. Bu dava, gerçekte var olmayan veya geçersiz olan bir hukuki ilişkiden dolayı borçlu görünen ve icra takibine maruz kalan ya da kalacak olan borçlunun, takip konusu tutarı ödemeden borçlu olmadığını ispatlamak için açtığı davadır.

Borçtan kurtulma davası ise itirazı geçici olarak kaldırılan borçlunun, geçici kaldırma kararının kesin kaldırmaya dönüşmemesi için açtığı davadır. Borçtan kurtulma davası, adi senet altındaki imzaya itiraz eden borçlunun, itirazının icra mahkemesi tarafından geçici kaldırılması neticesinde, geçici kaldırmanın kesin kaldırmaya dönüşmesini engellemek amacıyla açtığı davadır. Konuyla ilgili olarak icra avukatı ile görüşmeniz faydalı olacaktır.

Menfi Tespit ve Borçtan Kurtulma Davaları Farkları

Menfi tespit ve borçtan kurtulma davaları arasındaki farkları şu şekilde sıralayabiliriz:

  • Borçtan kurtulma davası, icra takibinde adi senet altındaki imzaya itiraz eden borçlunun, icra mahkemesince itirazının geçici kaldırılmasına karar verilmesi halinde, geçici kaldırmanın kesin kaldırmaya dönüşmesinin önüne geçmek için açtığı davadır. Menfi tespit davası ise geçici kaldırma yoluyla sınırlı değildir, icra tehdidi ile karşılaşan veya karşılaşma ihtimali olan borçlunun, borçlu olmadığının tespiti için açtığı davadır.
  • Borçtan kurtulma davası hak düşürücü süreye tabidir ve bu süre geçici kaldırma kararının kendisine tefhim veya tebliğinden itibaren 7 gündür. Bu süre geçtikten sonra borçtan kurtulma davası açılamaz. Menfi tespit davasında ise böyle bir hak düşürücü süre kısıtlaması yoktur. Takip devam ettiği ve takip konusu tutar ödenmediği sürece bu dava açılabilirç
  • Borçtan kurtulma davasında genel dava koşullarına ek olarak özel bir dava koşulu daha vardır. Davacının, davanın dinlenebilmesi için ilk duruşma tarihine kadar mahkeme veznesine dava konusunun % 15’i oranında teminat yatırması gerekir. Menfi tespit davasında ise teminat dava şartı değildir. Yalnızca takibin durdurulmasını veya icra veznesine yatırılan paranın alacaklıya ödenmesini engellemek isteyen borçlunun alınacak ihtiyati tedbir kararı için teminat yatırması gerekir.
  • Borçtan kurtulma davasının kabulü durumunda, borçlu lehine tazminata hükmedilmesi için alacaklının kötü niyetli olması şartı ve kötü niyetin ispatı aranmaz. Ancak menfi tespit davasının kabulü halinde, alacaklının haksız ve kötü niyetli bir şekilde icra takibi başlatmış olduğunun kanıtlanması gerekir.
  • Aynı şekilde borçtan kurtulma davasının reddi durumunda, alacaklı lehine tazminata hükmedilmesi için alacaklı tarafından talepte bulunulması gerekir. Menfi tespit davasında ise dava reddedilirse mahkeme resen alacaklı lehine tazminata hükmeder.

Konu Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

Borçtan kurtulma davası menfi tespit davası mıdır?

Borçtan kurtulma davası, menfi tespit davasının özel görünümlü bir türüdür.

Borçtan kurtulma davası ne zaman açılır?

İcra mahkemesi tarafından verilen itirazın geçici kaldırılması kararının borçluya tefhim veya tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde borçtan kurtulma davasının açılması gerekir.

5/5 - (2 votes)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Av. Musa Yılmaz

avukat musa yılmaz

Av. Musa Yılmaz, başta Forex Hukuku, Sermaye Piyasası, Bilişim Hukuku, Yabancılar Hukuku, Ceza Hukuku, Aile ve Boşanma Hukuku ve Miras Hukuku alanları olmak üzere hukukun birçok alanında çalışmalarını yürütmektedir ve iyi derecede İngilizce bilmektedir.

Randevu Talebi

Hata: İletişim formu bulunamadı.

Son Yayınlanan İçerikler

  • Ceza İnfaz İndirimi -Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun
    Türkiye Cumhuriyeti Anayasası madde 87 uyarınca Türkiye Büyük Millet Meclisinin görev ve yetkileri arasında genel ve özel af ilânına karar vermek de düzenlenmiştir.
  • Adli Para Cezası (TCK M.52)
    Adli para cezası ilke olarak hapis cezasına seçenek yaptırım olarak uygulanmaktadır.
  • HAGB Kararına İtiraz Dilekçesi
    HAGB kararı ile sanık hakkında verilen hükmün ertelenmesi söz konusu olmaktadır. Kanunda belirtildiği üzere mahkeme HAGB kararı ile birlikte sanığa belirli koşulların yerine getirmesini yüklemektedir.
  • Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (Ertelenmesi) (CMK M.231)
    Sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılamada hükmolunan ceza iki yıl veya daha az süreli hapis cezası yahut adli para cezası ise mahkemece hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına (HAGB) karar verilebilmektedir.
  • Asliye Ceza Mahkemesi ve Ceza Mahkemeleri
    Asliye Ceza Mahkemeleri tek hakimlidir. Ağır Ceza Mahkemelerinden bir farkı da budur. Ağır Ceza Mahkemeleri 1 başkan ve 2 Üye toplamda 3 hakimden oluşmaktadır.

Ada Hukuk Danışmanlık Tarafından Verilen Hizmetler

Forex Avukatı  ♦ Boşanma Avukatı ♦ Yabancı Avukatı ♦ İcra Avukatı ♦ Ceza Avukatı

© 2024 · Tüm hakları saklıdır.

This is a staging enviroment