Eşe Hakaret Yargıtay Kararları

Eşlerin evlilik birliğinin devamını sağlamak adına birbirlerine, çocuklarına ve ailelerine karşı belirli hak ve yükümlülükleri vardır. Eşler birbirine karşı nazik davranmalı, sevgi, saygı ve şefkat beslemeli ve kırıcı olmamalıdır. Eşe hakaret etme, bu yükümlülüklere aykırı davranılması sonucu boşanma sebebi olarak karşımıza çıkmaktadır. Aşağıda sıkça karşılaşılan eşe hakaret eylemleri ile ilgili Yargıtay kararları paylaştık.

Ancak her somut olayda hakaretin derecesi, muhatabındaki etkisi değişiklik gösterecektik. Hangi eylemlerin hakaret teşkil edeceği ve eşe hakaret kabul edilip boşanma sebebi sayılacağı bu kararlarla sınırlı değildir. Elbette eşe hakaret konusunda Yargıtay kararları örnekleri bize yol göstermektedir. Fakat bu konuda boşanma avukatı ile görüşerek profesyonel destek almanız oldukça önemlidir.

Eşe Hakaret Yargıtay Kararları Örnekleri

  • Eşe Küfretmek: Eşe küfretmek, eşlerin birbirine karşı sevgi, saygı ve şefkat beslemesi ile bağdaşmaz ve boşanma sebebidir.

”Yapılan yargılama ve toplanan delillerle; davalı erkeğin, davacı kadına küfür ettiği anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya (TMK m.166/1) karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamış ve bozmayı gerektirmiştir.” (Yargıtay 2. HD. 2016/15484 E., 2018/8152 K.)


  • Hakarette Akrabaların Tanık Gösterilmesi: Akrabalık veya herhangi bir şekilde yakınlık tanık beyanlarının değerini düşürmez. Esas olan, aksine ciddi ve inandırıcı delil bulunmadıkça tanıkların gerçeği söylemiş olmalarıdır.

”Taraflarca delil olarak dayanılan ceza davasında; davalı kadın 04.06.2018 tarihli ek ifadesinde, davacı eşine sinirle küfür etmesi sonucunda davacı erkeğin bir anlık öfkesi ile kendisine şiddet uyguladığını beyan etmiş, bu nedenle davacı erkek haksız tahrik indiriminden yararlanmıştır. Bunun yanı sıra boşanma davasında dinlenen davacı erkek tanıkları … ve … de ifadelerinde yaşanılan bu son olayda, davalı kadının davacı erkeğe ‘şerefsiz, adam mı, insan mı’ diyerek hakaret ettiğini beyan etmişlerdir. Aksine ciddi ve inandırıcı delil ve olaylar bulunmadıkça asıl olan tanıkların gerçeği söylemiş olmalıdır (6100 s. HMK. m. 255). Akrabalık veya diğer bir yakınlık başlı başına tanık beyanını değerden düşürücü bir sebep sayılamaz. Dosyada davacı erkek tanıklarının olmamışı olmuş gibi ifade ettiklerini kabule yeterli delil ve olgu da yoktur. Bu durumda davalı kadının davacı erkeğe hakaret ettiğinin kabulü gerekir. O halde, taraflar arasındaki ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan, vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabit olup olayların akışı karşısında davacı erkek dava açmakta haklıdır. Bu nedenle davacı erkeğin TMK 166/1 maddesine dayalı boşanma davasının kabulüne karar vermek gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.” (Yargıtay 2 HD., 2022/5251 E., 2022/7591 K.)


  • Karşılıklı Hakaret: Eşlerin birbirine karşılıklı hakaret etmiş olmaları halinde, boşanmada eşit kusurlu olduğu değerlendirilmelidir.

”Davalı kadın, davacı erkeğe nazaran daha fazla kusurlu kabul edilerek tarafların boşanmalarına karar verilmiş ise de; yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve özellikle tanık beyanlarına göre tarafların birbirlerine karşılıklı hakaret ettiklerinin kanıtlandığı, mahkemece davalı kadına yüklenen diğer vakıalara yönelik tanık ifadelerinin ise sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak soyut izahlardan ibaret olduğu ve kusur belirlemesinde dikkate alınamayacağı anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında boşanmaya sebep olan olaylarda taraflar eşit kusurlu oldukları halde, yanılgılı değerlendirme sonucu kadının erkeğe nazaran daha fazla kusurlu kabul edilmesi bozmayı gerektirmiştir.” (Yargıtay 2. HD., 2020/2046 E., 2020/3065 K.)


  • Kayınvalidesine hakaret etmek: Eşin ailesine hakaret etmek kayınvalideye ‘gavur’ demek, evlilik birliğini temelinden sarsar ve birliğin devamını çekilmez hale getirir.

”Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davalı erkeğin davacı kadının annesine “gavur” diyerek hakaret ettiği anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya (TMK m. 166/1) karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davacı kadının boşanma davasının reddi doğru bulunmamıştır.” (Yargıtay 2. HD., 2016/7917 E., 2017/9746 K.)


  • Hukuka Aykırı Delil: Hakaret olgusu, hukuka aykırı delile dayandırılmışsa, kusur olarak yüklenemez. Eşin telefonuna program yükleyerek silinen mesajların geri getirilmesiyle elde edilen deliller hukuka aykırıdır.

”Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davacı tanıkları, davalı kadına ait telefonda resim ve yazışmalar gördüklerini beyan etseler de davacı erkeğin duruşmadaki “ kadının telefonuna “disk digger” isimli programı kurduğu, telefondaki silinen kayıtları geri getirdiği” beyanı dikkate alındığında erkeğin eşinin telefonuna yüklediği program ile elde edilen görüşme kayıtlarının hukuka aykırı olarak elde edilen delil niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında, hukuka aykırı bu delil kusur belirlemesinde dikkate alınamaz ve bu delil ile kanıtlanmak istenen vakıa kadına kusur olarak yüklenemez.” (Yargıtay 2. HD., 2021/7539 E., 2021/9869 K.)


  • Gıyapta Hakaret: Gıyapta yani eşin okluğunda, eşe hakaret edilmesi de boşanma sebebidir.

”Yapılan yargılama ve toplanan delillerden davalı kadının müşterek çocuğa karşı olan yükümlülüklerini yerine getirmediği ve eşine gıyabında hakaret ettiği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında boşanmaya sebep olan olaylarda davalı kadın tam kusurludur. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut var sabittir. Olayların akışı karşısında davacı erkek dava açmakta haklıdır.” (Yargıtay 2. HD., 2016/13378 E., 2018/3157 K.)


  • Sosyal Medya Üzerinden Hakaret: Hakaret eylemi sosyal medya üzerinden yapılmış olduğunda da boşanma sebebidir. Eşine facebook üzerinden hakaret içerikli paylaşımlar yapmak bu kapsamdadır.

”Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden; davacı-karşı davalı kadın ve annesinin facebook isimli sosyal paylaşım sitesi üzerinden eşine yönelik ağır hakaretler içeren paylaşımlarda bulundukları, ayrıca kadının eşine sık sık “geri zekâlı, salak, manyak” diyerek hakaret ettiği anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir.” (Yargıtay 2. HD.,2015/10619 E.,2016/331 K.)

5/5 - (2 votes)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Av. Musa Yılmaz

avukat musa yılmaz

Av. Musa Yılmaz, başta Forex Hukuku, Sermaye Piyasası, Bilişim Hukuku, Yabancılar Hukuku, Ceza Hukuku, Aile ve Boşanma Hukuku ve Miras Hukuku alanları olmak üzere hukukun birçok alanında çalışmalarını yürütmektedir ve iyi derecede İngilizce bilmektedir.

Randevu Talebi

Hata: İletişim formu bulunamadı.

Son Yayınlanan İçerikler

  • Ceza İnfaz İndirimi -Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun
    Türkiye Cumhuriyeti Anayasası madde 87 uyarınca Türkiye Büyük Millet Meclisinin görev ve yetkileri arasında genel ve özel af ilânına karar vermek de düzenlenmiştir.
  • Adli Para Cezası (TCK M.52)
    Adli para cezası ilke olarak hapis cezasına seçenek yaptırım olarak uygulanmaktadır.
  • HAGB Kararına İtiraz Dilekçesi
    HAGB kararı ile sanık hakkında verilen hükmün ertelenmesi söz konusu olmaktadır. Kanunda belirtildiği üzere mahkeme HAGB kararı ile birlikte sanığa belirli koşulların yerine getirmesini yüklemektedir.
  • Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (Ertelenmesi) (CMK M.231)
    Sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılamada hükmolunan ceza iki yıl veya daha az süreli hapis cezası yahut adli para cezası ise mahkemece hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına (HAGB) karar verilebilmektedir.
  • Asliye Ceza Mahkemesi ve Ceza Mahkemeleri
    Asliye Ceza Mahkemeleri tek hakimlidir. Ağır Ceza Mahkemelerinden bir farkı da budur. Ağır Ceza Mahkemeleri 1 başkan ve 2 Üye toplamda 3 hakimden oluşmaktadır.

Ada Hukuk Danışmanlık Tarafından Verilen Hizmetler

Forex Avukatı  ♦ Boşanma Avukatı ♦ Yabancı Avukatı ♦ İcra Avukatı ♦ Ceza Avukatı

© 2024 · Tüm hakları saklıdır.

This is a staging enviroment