Evlilik Birliği Görevlerini İhmal

Evlilik birliği görevlerini ihmal etmek, boşanma sebebidir. Eşler evlenmekle birlikte, belirli görevleri yerine getirme yükümlülüğü altına girer. Aile kurmak ve bu birliği sürdürmek birçok yükümlülüğü de beraberinde getirir. Eşler çalışıp ailenin geçimini sağlamakla, evin sorunlarıyla ilgilenmekle, çocukların bakımlarıyla ilgilenmekle, eş ve çocukların sorunlarıyla ilgilenerek hastalıkta ve sağlıkta yanlarında olmakla yükümlüdürler.

Bu yükümlülükleri yerine getirmemek, evlilik birliği görevlerini ihmal etmek anlamına gelir. Evlilik birliği görevlerini ihmal ise, birliğin temelinden sarsılmasına neden olursa, boşanma sebebi olarak karşımıza çıkar. Evlilik birliği görevlerini ihmal eden eş, boşanmada kusurludur. Bu tarz durumlarda boşanma avukatı ile görüşmek faydalı olacaktır.

Evlilik Birliği Görevlerini İhmal eden kişi kusurludur

Evlilik Birliği Görevlerini İhmal Yargıtay Kararları

Bu başlık altında hangi eylemlerin boşanma sebebi olacağı hakkında emsal teşkil etmesi adına, evlilik birliği görevlerini ihmal konusunda Yargıtay kararlarını paylaşmayı faydalı buluyoruz.

  • Sürekli alkol alarak evle ve çocukla ilgilenmemek

Bölge adliye mahkemesi davacı-davalı kadının sürekli alkol alarak ev ve ortak çocukla ilgilenmediğine ve tam kusurlu olduğuna hükmetmiştir. Dosya kapsamındaki delillerden kadının ev ve çocukla ilgilenmediğine dair tanık ifadelerinin soyut olduğu ve bu durumun kadına kusur olarak yüklenemeyeceği anlaşılmıştır. Yine, toplanan delillerden erkeğin sürekli ve düzenli bir işte çalışmayarak birlik görevlerini ihmal ettiği anlaşılmaktadır. Boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davacı-davalı kadının aşırı alkol tükettiği ve davalı-davacı erkeğin de düzenli bir işte çalışmayarak birlik görevlerini ihmal ettiği sabittir. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunmaktadır. Olayların akışı karşısında davacı-davalı kadın, dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, kadının davasının kabulüne karar verilecek yerde hatalı gerekçe ve kusur belirlemesiyle kadının davasının reddi doğru bulunmamış bozmayı gerektirmiştir.” (Yargıtay 2. HD., 2019/7145 E., 2020/577 K.)

  • Eve ve eşe ilgisiz davranmak, ortak çocuğun doğumuyla ilgilenmemek, doğumdan sonra çocuğu görmeye gitmemek

”Yapılan yargılama ve toplanan delillerden davalı erkeğin birlik görevlerini yerine getirmediği, evine ve eşine ilgisiz davrandığı, ortak çocuğun doğumuyla ilgilenmediği, doğumdan sonra çocuğunu görmeye gitmediği anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır.” (Yargıtay 2. HD., 2019/565 E., 2019/5585 K.)

  • Eşi hamileyken evi terk etmek, evin elektrik ve suyunu kestirmek

”Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden davalı erkeğin eşi hamile iken birlik görevlerini yapmamak üzere evi terk ettiği, evin elektrik ve suyunu kestirdiği, davacı kadının da eşine karşı “seni süründüreceğim” şeklinde sözler söylediği anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır.” (Yargıtay 2. HD., 2016/19585 E., 2018/7185 K.)

  • Engelli ortak çocukla ilgilenmemek, ameliyatında yanında olmamak

”Yapılan yargılama ve toplanan delillerden davalı erkeğin engelli olan ortak çocuğun tedavisi ile ilgilenmediği, ortak çocuğun geçirdiği ameliyatta yanında olmadığı, yeterli ve gerekli düzeyde ilgi göstermediği anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır.” (Yargıtay 2. HD., 2016/18187 E., 2018/6357 K.)

  • Yatağını ayırmak, ailesinin müdahalesine sessiz kalmak

”Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacı-karşı davalı kadının annesi istediği için eşiyle yatağını ayırdığı, annesinin evliliğe müdahalesine izin verdiği, birlik görevlerini yerine getirmediği anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davalı-karşı davacı erkek dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, davalı-karşı davacı erkeğin boşanma davasının kabulü ile boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile erkeğin davasının reddi doğru bulunmamıştır.” (Yargıtay 2. HD., 2015/24906 E., 2017/3350 K.)

  • Sürekli internette vakit harcamak, çocukla ilgilenmemek

”Yapılan yargılama ve toplanan delillerle taraflar arasında barışma gerçekleşmediği, davacı kadının birlik görevlerini yerine getirmediği, çocuklarla ilgilenmediği, sürekli internette vakit harcadığı, davalı erkeğin ise, eşine hakaret ettiği, birlik görevlerini yerine getirmediği, çocuklarla ilgilenmediği anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır.” (Yargıtay 2. HD., 2015/20998 E., 2016/14480 K.)

  • Tüp bebek tedavisinden kaçınmak

”Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle, davalı kadının boşanmanın eki niteliğinde olmayan mal rejiminin tasfiyesi ve eşya alacağı yönünden harcı verilerek usulüne uygun açılmış bir davanın bulunmamasına, davacı kocanın tüp bebek tedavisinden kaçınması ve eşini aşağılamasına karşın davalı kadının kocasına hakaret edip tehdit ettiği boşanmaya neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduklarının anlaşılmasına göre, davacı kocanın tüm, davalı kadının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.”

  • Eşinden Hamileliği Gizlemek

”Mahkemece davalı kadın tam kusurlu kabul edilerek boşanma kararı verilmişse de yapılan yargılama ve toplanan delillerden davacı erkeğin bağımsız konut temin etmediği, ailesinin evliliğe müdahalesine sessiz kaldığı, eşini akrabalarıyla görüştürmediği, ortak çocuk … doğumuyla ilgilenmediği; davalı kadının ise ortak çocuk…nin hastalığıyla ilgilenmediği, eşinden hamileliğini gizlediği ve kürtaj yaptırmak istediğini beyan ettiği anlaşılmaktadır. Boşanmaya neden olan olaylarda davacı erkek ağır kusurludur. Ağır kusurlu eş yararına tazminat verilemez (TMK m. 174/1-2). Hal böyleyken, mahkemece davalı kadının tam kusurlu kabul edilmesi ve bu hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak davacı erkek yararına manevi tazminata hükmedilmesi isabetsiz olmuş ve bozmayı gerektirmiştir.” (Yargıtay 2. HD., 2016/13555 E., 2018/3184 K.)

5/5 - (1 vote)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Av. Musa Yılmaz

avukat musa yılmaz

Av. Musa Yılmaz, başta Forex Hukuku, Sermaye Piyasası, Bilişim Hukuku, Yabancılar Hukuku, Ceza Hukuku, Aile ve Boşanma Hukuku ve Miras Hukuku alanları olmak üzere hukukun birçok alanında çalışmalarını yürütmektedir ve iyi derecede İngilizce bilmektedir.

Randevu Talebi

Hata: İletişim formu bulunamadı.

Son Yayınlanan İçerikler

  • Ceza İnfaz İndirimi -Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun
    Türkiye Cumhuriyeti Anayasası madde 87 uyarınca Türkiye Büyük Millet Meclisinin görev ve yetkileri arasında genel ve özel af ilânına karar vermek de düzenlenmiştir.
  • Adli Para Cezası (TCK M.52)
    Adli para cezası ilke olarak hapis cezasına seçenek yaptırım olarak uygulanmaktadır.
  • HAGB Kararına İtiraz Dilekçesi
    HAGB kararı ile sanık hakkında verilen hükmün ertelenmesi söz konusu olmaktadır. Kanunda belirtildiği üzere mahkeme HAGB kararı ile birlikte sanığa belirli koşulların yerine getirmesini yüklemektedir.
  • Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (Ertelenmesi) (CMK M.231)
    Sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılamada hükmolunan ceza iki yıl veya daha az süreli hapis cezası yahut adli para cezası ise mahkemece hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına (HAGB) karar verilebilmektedir.
  • Asliye Ceza Mahkemesi ve Ceza Mahkemeleri
    Asliye Ceza Mahkemeleri tek hakimlidir. Ağır Ceza Mahkemelerinden bir farkı da budur. Ağır Ceza Mahkemeleri 1 başkan ve 2 Üye toplamda 3 hakimden oluşmaktadır.

Ada Hukuk Danışmanlık Tarafından Verilen Hizmetler

Forex Avukatı  ♦ Boşanma Avukatı ♦ Yabancı Avukatı ♦ İcra Avukatı ♦ Ceza Avukatı

© 2024 · Tüm hakları saklıdır.

This is a staging enviroment