İcra Hukukunda Taraf Ehliyeti

İcra hukukunda taraf ehliyeti, takipte borçlu veya alacaklı olabilmek yeterliliğidir. Takipte taraflar, alacaklı olduğunu iddia ederek icra takibi başlatan kişi ile onun borçlu olarak gösterdiği kişilerden oluşmaktadır. Medeni hukuktaki hak ehliyetinin icra hukukundaki yansıması taraf ehliyetidir. Hak ehliyeti olan her gerçek ve tüzel kişi, icra hukukunda taraf ehliyetine sahiptir.

Hak ehliyeti olan yabancı gerçek ve tüzel kişilerin de taraf ehliyeti vardır, icra hukukunda alacaklı veya borçlu olabilirler. Yalnız yabancı alacaklı, icra takibi başlatırken teminat göstermek zorundadır.

Takip borçlusunun gerçek veya tüzel kişiliği bulunmuyorsa husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle takibin geçerli olduğundan söz edilmez. Bu durum kamu düzenindendir ve süresiz şikayete tabidir. Konuyla ilgili icra avukatı ile görüşmeniz faydalı olacaktır.

İcra Hukukunda Taraf Ehliyeti

Taraf ehliyeti yoksa kural, takibin iptal edilmesidir. Ancak tarafın yanlış gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılmadan kaynaklanıyorsa iradi taraf değişikliği yapılabilmektedir. Borçlu aleyhine başlatılan takipte, borçlunun adının veya ticari unvanının yanlış gösterilmiş olması mümkün olabilir. Takibin yanlış kişiye gönderilmesi maddi bir hatadan kaynaklanıyorsa ve dürüstlük kurallarına aykırı değilse, takibin doğru borçluya yöneltilmesi için icra dairesi alacaklıya kesin süre verir. Bu süre içinde taraf değişikliği yapılırsa, önceki ödeme emri iptal edilir ve yeni bir ödeme emri düzenlenerek doğru borçluya tebliğ edilir. Süre içinde taraf değişikliği yapılmazsa, takip iptal edilir.

İcra Hukukunda Taraf Ehliyetine Sahip Olanlar

Gerçek Kişiler

Gerçek kişilerin taraf ehliyeti vardır, icra takibinde alacaklı veya borçlu olabilirler. Ölmüş bir kişinin taraf ehliyeti yoktur, ölmüş kişiye karşı icra takibi yapılamaz. Bu durum kamu düzenine aykırıdır ve süresiz şikayete tabidir.

Ancak yukarıda izah ettiğimiz üzere, ölmüş kişiye karşı başlatılan icra takibi maddi bir yanılgıdan kaynaklıyorsa ve dürüstlük ilkesine aykırı değilse taraf değişikliği yapılabilir. Bu durumda alacaklı ek takip talebi düzenlenmesini ve mirasçılara ödeme emri gönderilmesini talep edecektir.

Borçlunun ölümü halinde, ölüm günü dahil üç günlük erteleme ve bu sürenin bitiminden sonra 3 aylık mirası ret süresi sona ermeden mirasçılar aleyhine icra takip işlemi yapılamaz.

Miras ortaklığının tüzel kişiliği ve dolayısıyla taraf ehliyeti yoktur. Miras ortaklığının yani terekenin alacaklı olması durumunda bütün mirasçıların birlikte hareket etmesi gerekir. Mirasçılar arasında zorunlu takip arkadaşlığı vardır. Tereke temsilcisi atanmışsa, takibi tereke temsilcisi açar.

Miras ortaklığının borçlu olması durumunda, takip borçlunun sağlığında başlamış ve borçlu icra takibi sırasında ölmüşse, takibe mirası reddetmeyen bütün mirasçılara karşı veya tereke temsilcisine karşı devam edilmesi gerekir.

Ancak takibin konusu para alacağı ise, takibin tüm mirasçılara yöneltilmesi zorunlu değildir. Zira mirasçılar, mirasbırakanın borçlarından müteselsil sorumludur. Elbette borçlunun ölümü halinde, ölüm günü dahil ün erteleme ve üç ay mirası ret sürelerinin geçmesi gerekir.

Borçlunun takip sırasında ölümü halinde alacaklı, takibi terekeye veya mirası kabul etmiş mirasçılara karşı yürütebilmektedir. Mirasçılara karşı devam edebilecek takipler, haciz veya rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takiplerdir.

Mirasçılara karşı yürütülen takip, mirasbırakana karşı başlatılan takibin devamı niteliğinde olduğundan mirasçılar, mirasbırakanın ölümü öncesindeki işlemlere karşı itiraz edemezler. Onların itirazı; mirasçı olmadıkları veya mirası reddettikleri yönünde olabilir veya imhal, itfa ve zamanaşımı gibi itirazlar olabilir.

Borçlunun ölümünden sonra başlatılacak icra takiplerinin ise, yalnızca mirası kabul eden mirasçılara karşı başlatılması gerekir. Terekenin tüzel kişiliği ve taraf ehliyeti olmadığı için borçlunun ölümünden sonra yeni başlatılacak olan icra takibi terekeye karşı açılamaz.

Borçluya karşı iflas yoluyla takibe başlanmışsa, mirasçıların iflası istenemez. Yalnızca terekeye karşı iflas takibine devam edilebilir.

Tüzel Kişiler

Tüzel kişiler hak ehliyetine ve dolayısıyla taraf ehliyetine sahiptir. Ticaret sicilinden kaydı terkin edilen şirketin tüzel kişiliği sona erer. Terkinin sonuç doğurması için ilan edilmesi gerekmez. İlan kurucu değil bildirici niteliktedir.

Ticaret sicilinden terkin edilmiş şirket hakkında takip yapılabilmesi için tasfiye memuru ile ticaret sicile yöneltilecek dava ile şirketin yeniden tescil edilmesini sağlayarak mümkün olabilir. Aksi halde, terkin edilen tüzel kişiye karşı yapılan icra takibi yok hükmündedir.

İcra Hukukunda Taraf Ehliyetine Sahip Olmayanlar

Tüzel kişiliği bulunmayan toplulukların taraf ehliyeti yoktur. Adi ortaklıkta veya miras ortaklıklarında taraf ehliyeti yoktur. Takibin bunların tamamına karşı veya tamamı tarafından yapılması gerekir.

Adi ortaklıkta, ortaklığı oluşturan kişilerin tamamının borçlu olarak ayrı ayrı gösterilmesi ve ayrı ayrı ödeme emri tebliğ edilmesi gerekir. Yani ödeme emrinde borçlu kısmında adi ortaklık gösterildikten sonra tüm ortakların ad ve soyadlarının ayrı ayrı belirtilmesi gerekir. Taraf ehliyeti olmayan adi ortaklığın tek başına taraf gösterilmesi ve adi ortaklığa tek bir ödeme emri gönderilmesi halinde süresiz şikayet söz konusu olur. Zira taraf ehliyeti kamu düzenindendir.

İki veya daha fazla işletmenin bir amaç doğrultusunda katkılarını birleştirmesi haline joint ventura denir. Bu ortaklığın da tüzel kişiliği yoktur. Borçlardan tüm ortaklar bütün malvarlıklarıyla sorumludur. Joint venturanın tek başına taraf gösterilmesi ve ödeme emri gönderilmesi halinde, işlem usulsüz olup süresiz olarak şikayet edilebilir.

Yararlanılan Kaynak: Uygulamacılar İçin İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, İsmail ERCAN, 10. Baskı, Nisan 2023

Taraf ve takip ehliyeti nedir?

Taraf ehliyeti, icra takibinde alacaklı ve borçlu olabilme yeterliliğidir. Takip ehliyeti ise, kişinin kendisinin veya atadığı temsilcisinin alacaklı veya borçlu olarak icra takibine ilişkin işlemleri yapabilmesi ehliyetidir.

Taraf ehliyeti icra müdürü tarafından re’sen dikkate alınır mı?

Takibin taraflarından birinin, gerçek veya tüzel kişiliğinin bulunmaması, taraf ehliyetinin yokluğu sonucunu doğurur. Tarafa ehliyeti kamu düzenindendir ve süresiz şikayete tabidir. Taraf ehliyeti takip şartlarındandır ve icra müdürü tarafından resen gözetilmesi gerekir.

İcra takibinde tarafta iradi değişiklik mümkün mü?

Evet, mümkündür. Takipte borçlu tarafın yanlış gösterilmesi maddi bir yanılgıdan kaynaklanıyorsa ve dürüstlük kurallarına aykırılık teşkil etmiyorsa iradi taraf değişikliği yapılabilir. İcra müdürü tarafından alacaklıya taraf değişikliği için kesin süre verilmesi gerekir. Süre sonunda taraf değişikliği yapılırsa, önceki ödeme emri iptal edilir ve doğru borçluya karşı yeni bir ödeme emri düzenlenir. Süresi içinde taraf değişikliği yapılmazsa, icra takibinin iptaline karar verilir.

Kimin taraf ehliyeti yoktur?

Ölmüş bir kişinin taraf ehliyeti yoktur. Tüzel kişiliği olmayan toplulukların taraf ehliyeti yoktur. Örneğin, adi ortaklıkların, miras ortaklığının, joint venturaların taraf ehliyeti yoktur.

Pasif husumet yokluğu ilk itiraz mıdır?

Hayır, aktif(alacaklı) veya pasif(borçlu) husumet(taraf ehliyeti) yokluğu, takip şartıdır. Husumet yokluğu halinde, takip yok hükmündedir.

Aktif ve pasif husumet ehliyeti ne demek?

Aktif husumet ehliyeti; icra takibinde alacaklı, pasif husumet ehliyeti; icra takibinde borçlu olabilme yeterliliğidir.

5/5 - (1 vote)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Av. Musa Yılmaz

avukat musa yılmaz

Av. Musa Yılmaz, başta Forex Hukuku, Sermaye Piyasası, Bilişim Hukuku, Yabancılar Hukuku, Ceza Hukuku, Aile ve Boşanma Hukuku ve Miras Hukuku alanları olmak üzere hukukun birçok alanında çalışmalarını yürütmektedir ve iyi derecede İngilizce bilmektedir.

Randevu Talebi

Hata: İletişim formu bulunamadı.

Son Yayınlanan İçerikler

  • Ceza İnfaz İndirimi -Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun
    Türkiye Cumhuriyeti Anayasası madde 87 uyarınca Türkiye Büyük Millet Meclisinin görev ve yetkileri arasında genel ve özel af ilânına karar vermek de düzenlenmiştir.
  • Adli Para Cezası (TCK M.52)
    Adli para cezası ilke olarak hapis cezasına seçenek yaptırım olarak uygulanmaktadır.
  • HAGB Kararına İtiraz Dilekçesi
    HAGB kararı ile sanık hakkında verilen hükmün ertelenmesi söz konusu olmaktadır. Kanunda belirtildiği üzere mahkeme HAGB kararı ile birlikte sanığa belirli koşulların yerine getirmesini yüklemektedir.
  • Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (Ertelenmesi) (CMK M.231)
    Sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılamada hükmolunan ceza iki yıl veya daha az süreli hapis cezası yahut adli para cezası ise mahkemece hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına (HAGB) karar verilebilmektedir.
  • Asliye Ceza Mahkemesi ve Ceza Mahkemeleri
    Asliye Ceza Mahkemeleri tek hakimlidir. Ağır Ceza Mahkemelerinden bir farkı da budur. Ağır Ceza Mahkemeleri 1 başkan ve 2 Üye toplamda 3 hakimden oluşmaktadır.

Ada Hukuk Danışmanlık Tarafından Verilen Hizmetler

Forex Avukatı  ♦ Boşanma Avukatı ♦ Yabancı Avukatı ♦ İcra Avukatı ♦ Ceza Avukatı

© 2024 · Tüm hakları saklıdır.

This is a staging enviroment