Meskeniyet İddiası

Borçlunun haline münasip evi haczedilemez, haczedilirse borçlu meskeniyet iddiası ile şikayet yoluna gidebilir. Bu gibi durumlarda icra avukatı ile görüşerek hukuki destek almak faydalı olacaktır.

Ev, genel adete göre konut olarak kullanılmaya elverişli olan yerdir. Bir evin, borçlunun haline münasip olup olmadığı borçlu ve ailesinin ihtiyaçlarına göre tespit edilir. Haczedilen ev, aynı zamanda aile konutu ise haline münasip kavramı, hem borçlunun, hem de ailesinin sosyal ve ekonomik durumuna uygun konut şeklinde anlaşılmalıdır.

Meskeniyet İddiası

Meskeniyet İddiası Nedir?

İcra müdürü, borçlunun haline münasip evini haczederse, borçlu meskeniyet iddiasında bulunabilir. Evin haczedilemeyeceğinin ileri sürülmesine meskeniyet iddiası (meskeniyet şikayeti) denilmektedir.

Meskeniyet Şikayetinde Taraflar

Şikayet eden taşınmazın maliki olan takip borçlusudur. Yargıtay’a göre, meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı yalnızca tapuda malik görünen borçluya aittir. Borçlu dışındaki kişiler meskeniyet şikayetinde bulunamaz.

Lehine aile konutu şerhi verilen kişinin meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı yoktur. Ancak Anayasa Mahkemesi, borçlunun eşinin aile konutuna ilişkin güvencelerden yararlanarak meskeniyet şikayetinde bulunabileceği görüşündedir. Yüksek Mahkeme’ye göre, aksi uygulamalar aile hayatına saygı hakkını ihlal eder.

Yargıtay’a göre, meskeniyet şikayeti borçluya sıkı sıkıya bağlı haklardandır. Şikayetin incelenmesi sırasında borçlunun ölümü halinde, mirasçıların yargılamayı sürdürmeleri mümkün değildir.

Şikayet olunan, taşınmaza haciz koyduran takip alacaklısıdır.

Meskeniyet İddiası Şartları

Meskeniyet şikayetinde bulunulabilmesi için gerekli şartlar şu şekildedir:

Konut olarak Kullanılmaya Elverişli Bir Taşınmaz Olmalı

Henüz konut olarak kullanılmaya elverişli olmayan bir taşınmaz meskeniyet şikayetine konu edilemez.

Meskeniyet şikayeti için taşınmazın tapuda kayıtlı olması veya tam teşekküllü konut niteliğinde olması gerekmez. Evin bir odasının ikamete elverişli olması yeterlidir. Taşınmazın tapuda arsa niteliğinde olması, üzerinde konut niteliğinde bir yapı bulunduğu sürece meskeniyet şikayetinde bulunulmasına engel değildir.

Taşınmaz Tapuda Borçlu Adına Kayıtlı Olmalı

Taşınmazın tamamının borçlu adına kayıtlı olması şart değildir. Paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyeti ile malik olunan taşınmaz da meskeniyet şikayetine konu edilebilir.

Paylı mülkiyet halinde, her paydaşın meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı vardır. Yargıtay’a göre, elbirliği mülkiyetinde, ortak olan borçlular da meskeniyet şikayetinde bulunabilir.

Taşınmaz Borçlunun ve Ailesinin İhtiyaçlarını Karşılayacak Düzeyde Olmalı

Taşınmaz borçlunun ve ailesinin ihtiyaçlarını karşılayacak düzeyde olmalıdır. Borçlunun meskeniyet iddiasında bulunabilmesi için bizzat o meskende oturması şart değildir. Borçlunun birden fazla meskeni varsa, bunlardan herhangi biri için meskeniyet şikayetinde bulunabilir. Borçlunun kiradaki evi, şayet başka evi yoksa meskeniyet şikayetine konu olabilir. Kendisi ve ailesi için gerçekten gerekliyse borçluya ait iki ev dahi meskeniyet şikayetine konu edilebilir.

Yargıtay’a göre, borçlunun birden fazla evi varsa, borçlunun tercih hakkı vardır. Evlerden biri hakkında meskeniyet iddiasında bulunabilir.

Taşınmaz Üzerindeki Haciz Geçerli Olmalı

Haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmek için şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı zorunludur.

Borçlu, işçi ve müteahhitlerin hacizli ev üzerindeki yasal ipotek haklarına karşı meskeniyet şikayetinde bulunamaz.

Meskeniyet İddiası Süresi İçinde Yapılmalı

Meskeniyet şikayeti 7 günlük süreye tabidir ve bu süre haczin öğrenilmesi tarihinden itibaren başlar. Borçlu, süresi içinde meskeniyet şikayetinde bulunmazsa, meskeniyet iddiasından vazgeçmiş sayılır.

Yargıtay, borçlunun öğrenme tarihini belirlerken UYAP evrak işlem kütüğüne bakmakta, taşınmaza haciz konulduğuna yönelik tapu müdürlüğü yazısının borçlu tarafından okunduğu tarihi, haczin öğrenildiği tarih olarak kabul etmektedir.

Haciz esnasında, borçlu veya onun adına tebellüğe yetkili kimse varsa, haciz tutanağının bir örneği bu kişiye verilir. Borçluya ayrıca haber verilmez. Haciz tutanağı örneğinin verildiği tarih, öğrenme tarihi kabul edilir.

Hacze ilişkin olarak borçluya 103 davetiye kağıdı (haciz tutanağını 3 gün içinde incelemesi için tarafların icra dairesine davet edildiği belge) tebliğ edilmişse, şikayetin bu tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içerisinde yapılması gerekir.

Konut Üzerinde Daha Önceden Kurulmuş İradi Bir İpotek Bulunmamalı

Borçlu, konutu üzerinde kendi hür iradesiyle ipotek kurmuşsa, daha sonra bu konutla ilgili olarak meskeniyet şikayetinde bulunamaz. Zira bu durumda, artık borçlunun bu eve ihtiyacının kalmadığı ve borç için paraya çevrilmesi riskini göze aldığı kabul edilir.

Ancak ipotek, konut kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş bir ipotekse, borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi mümkündür.

Meskeniyet iddiasına konu olan haciz tarihinden önce, ipotek konusu borç tamamen ödenmişse, ipotekle yükümlü olmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir.

Meskeniyet İddiası Görevli ve Yetkili Mahkeme

Meskeniyet şikayetinde görevli mahkeme, icra mahkemesidir. Meskeniyet iddiasında yetkili mahkeme, takibin yapılığı icra dairesinin bulunduğu yer icra mahkemesidir.

Şayet haciz, istinabe yoluyla yapılmışsa, haczedilmezlik şikayetinde yetkili mahkeme, takibin yapıldığı icra dairesinin bulunduğu yer değil, istinabe olunan icra dairesinin bulunduğu yer icra mahkemesidir.

Ancak istinabe yazısı, doğrudan belli bir malın haczine yönelik ”nokta haczi” şeklinde yazılmışsa, bu durumda takibin yapıldığı yer icra mahkemesi yetkilidir.

Meskeniyet Şikayetinde Mahkemenin Araştırma Yöntemi ve Karar

Mahkemece, öncelikle şikayete konu taşınmazın güncel tapu kayıtlarının ve varsa taşınmaz üzerindeki ipotek akit tablosunun ilgili tapu müdürlüğünden istenerek incelenmesi gerekir.

Daha sonra borçlunun yasal olarak bakmakla yükümlü olduğu kişiler ve sosyal ve ekonomik durumu araştırılır. Sonrasında ise, konusunda uzman bilirkişiler vasıtasıyla keşif yapılarak meskeniyet iddiasına konu taşınmazın değeri ve borçlunun haline münasip değerinin ayrı ayrı araştırılması gerekir. Borçlunun haline münasip ev değerinin tespiti yapılırken, taşınmazın bulunduğu bölgedeki benzer taşınmazlarla emsal karşılaştırılması yapılır ve aynı nitelikteki taşınmazların alım-satım değerleri tespit edilir.

Meskeniyet şikayetinde ispat yükü borçluya aittir ve haczedilmezlik olgusu keşif ve bilirkişi incelemesiyle mümkündür.

Borçlunun statüsü, konumu, görevi veya sıfatı, kendisine yetecek olandan öte daha görkemli bir evde ikamet etmesini gerektirmez, asıl olan borcun ödenmesidir.

İcra mahkemesi, yaptığı araştırma sonucunda, borçlunun haline münasip bir ev alabilmesi için gerekli olan tutarın, şikayete konu taşınmazın değerinden fazla veya eşit olduğunu tespit ederse, şikayetin kabulüne ve mesken üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verir.

Borçlunun haline münasip bir ev alabilmesi için gereken para, şikayete konu taşınmazın değerinden düşükse şikayetin kısmen kabulüne, hacizli taşınmazın satılarak borçlunun haline münasip bir ev alması için gerekli olan paranın kendisine, artanın alacaklıya ödenmesine, satışın borçlunun haline münasip ev alabileceği tutardan az olmamak üzere yapılmasına karar verir.

Meskeniyet İddiası Vekalet Ücreti

Meskeniyet şikayetinin kabulü halinde, alacaklı aleyhine vekalet ücretine ve yargılama giderlerine hükmedilmesi gerekir.

Şikayetin kısmen kabulünde ise, kabul edilen kısımla reddedilen kısım oranında, kendisini vekille (avukat) temsil ettiren borçlu ve alacaklı lehine vekalet ücretine ve yargılama giderlerinin haklılık oranına göre taraflar arasında bölüştürülmesine hükmedilmesi gerekir.

Meskeniyet İddiası Satışı Durdurur mu?

Evet, meskeniyet şikayeti satışı durdur. Meskeniyet iddiası satışa engeldir. Şöyle ki; İcra ve İflas Kanunu’nun 346/3. maddesine göre, ”Temyiz yoluna başvurma, satıştan başka icra işlemlerini durdurmaz.” Yani burada ifade edilmek istenen, borçlu temyize başvurduğu takdirde satış işlemi yapılamaz. Bunun sonucu olarak da, takibe yönelik itiraz ve şikayetler hakkında verilen icra mahkemesi kararları, kesinleşmeden satışa gidilemez. İcra mahkemesi tarafından verilen karar dahi kesinleşmeden satışa gidilemeyeceğine göre, meskeniyet iddiası ile yapılan şikayetin yargılama aşamasında satışa gidilemez. Yani meskeniyet iddiası satışa engeldir ve satışı durdurur.

Konu Hakkında SSS

Meskeniyet iddiası ne demek?

Meskeniyet iddiası veya diğer bilinen adıyla meskeniyet şikayeti, icra dairesi tarafından haczedilen konutun, borçlunun ve ailesinin ihtiyaçları için gerekli olan haline münasip mesken olduğu ve bu gerekçeyle haczedilemeyeceği iddiasıyla icra mahkemesine şikayette bulunmaktır.

Meskeniyet iddiası satışa engel mi?

Evet, meskeniyet iddiası satışa engeldir. Zira, takibe yönelik itiraz ve şikayetler hakkında icra mahkemesince verilen karar kesinleşmeden satışa gidilemez.

Meskeniyet iddiası ne zaman ileri sürülebilir?

Meskeniyet şikayeti için hak düşürücü süre, 7 gündür ve bu süre şikayete konu taşınmazın haczedildiğinin borçlu tarafından öğrenildiği tarihten itibaren başlar.

Meskeniyet iddiası davası nerede açılır?

Meskeniyet şikayetinde görevli mahkeme, icra mahkemesidir. Yetkili mahkeme ise, takibi yapan icra dairesinin bağlı bulunduğu yer icra mahkemesidir.

5/5 - (3 votes)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Av. Musa Yılmaz

avukat musa yılmaz

Av. Musa Yılmaz, başta Forex Hukuku, Sermaye Piyasası, Bilişim Hukuku, Yabancılar Hukuku, Ceza Hukuku, Aile ve Boşanma Hukuku ve Miras Hukuku alanları olmak üzere hukukun birçok alanında çalışmalarını yürütmektedir ve iyi derecede İngilizce bilmektedir.

Randevu Talebi

Hata: İletişim formu bulunamadı.

Son Yayınlanan İçerikler

  • Ceza İnfaz İndirimi -Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun
    Türkiye Cumhuriyeti Anayasası madde 87 uyarınca Türkiye Büyük Millet Meclisinin görev ve yetkileri arasında genel ve özel af ilânına karar vermek de düzenlenmiştir.
  • Adli Para Cezası (TCK M.52)
    Adli para cezası ilke olarak hapis cezasına seçenek yaptırım olarak uygulanmaktadır.
  • HAGB Kararına İtiraz Dilekçesi
    HAGB kararı ile sanık hakkında verilen hükmün ertelenmesi söz konusu olmaktadır. Kanunda belirtildiği üzere mahkeme HAGB kararı ile birlikte sanığa belirli koşulların yerine getirmesini yüklemektedir.
  • Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (Ertelenmesi) (CMK M.231)
    Sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılamada hükmolunan ceza iki yıl veya daha az süreli hapis cezası yahut adli para cezası ise mahkemece hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına (HAGB) karar verilebilmektedir.
  • Asliye Ceza Mahkemesi ve Ceza Mahkemeleri
    Asliye Ceza Mahkemeleri tek hakimlidir. Ağır Ceza Mahkemelerinden bir farkı da budur. Ağır Ceza Mahkemeleri 1 başkan ve 2 Üye toplamda 3 hakimden oluşmaktadır.

Ada Hukuk Danışmanlık Tarafından Verilen Hizmetler

Forex Avukatı  ♦ Boşanma Avukatı ♦ Yabancı Avukatı ♦ İcra Avukatı ♦ Ceza Avukatı

© 2024 · Tüm hakları saklıdır.

This is a staging enviroment