Güven sarsıcı davranış nedeniyle boşanma davalarında Yargıtay kararları nelerdir? Hangi haller güven sarsıcı davranış kabul edilir? Güven sarsıcı davranış nedeniyle boşanma davalarında bazı Yargıtay kararları, hangi hallerin güven sarsıcı davranış olduğuna ilişkin yol gösterici olmaktadır.
Eşler, evlilik birliği içerisinde duygusal ve cinsel yönden birbirlerine güven duymak isterler. Evlilikten sonra eşler, karşı cinsle olan ilişkilerinde, güven sarsıcı derecede duygusal ve cinsel yakınlaşmalardan, samimi ilişkilerden uzak durmalıdır. Birbirlerine güvenebilmeli ve gözleri arkada kalmamalıdır.
Eşler, bu güven duygusunu zedeleyecek ve şüphe uyandıracak davranışlardan kaçınmalıdır. Aksi halde, bu güven sarsıcı davranışlar evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına ve ortak hayatın çekilmez hale gelmesi sebep olabilir. Böyle bir durumda boşanma avukatı ile görüşerek hukuki destek almak faydalı olacaktır.
Güven Sarsıcı Davranış Nedeniyle Boşanma ile İlgili Yargıtay Kararları
Aşağıda yol gösterici olacağını düşündüğümüz, boşanma nedeni olarak güven sarsıcı davranışlarla ilgili bazı Yargıtay kararlarını paylaştık. Ancak güven sarsıcı davranışlar bu kararlardaki örneklerle sınırlı değildir. Başkaca davranışlar da güven sarsıcı nitelikte olduğu değerlendirilerek boşanma sebebi olabilecektir.
- Önceki eşinin fotoğrafını odasında bulundurmak
”Aksine ciddi ve inandırıcı delil ve olaylar bulunmadıkça asıl olan tanıkların gerçeği söylemiş olmalarıdır. (HUMK. m.254) Akrabalık ve diğer bir yakınlık başlı başına tanık beyanını değerden düşürücü bir sebep sayılamaz. Dosyada tanıkların olmamışı olmuş gibi ifade ettiklerini kabule yeterli delil ve olgu da yoktur. Tarafların, davacı tarafından daha önce açılıp 15.3.2005 tarihinde feragatle sonuçlanan boşanma davasından sonra barışıp bir araya geldikleri ve 2006 yılı Ocak ayına kadar birlikte yaşadıkları; davalının barışmadan sonra da eşine sürekli olarak hakaret ettiği, önceki eşinin resmini yatak odasında bulundurduğu ve yatak odasını kilitli tuttuğu, evlilik birliğine ilişkin görevlerini de yerine getirmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Gerçekleşen bu olaylar karşısında davacı dava açmakta haklıdır. O halde, davacı tanıklarının yukarıdaki hadiselere ilişkin ve olaylara çok yakın sözlerine değer verilerek isteğin kabulü gerekirken, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru olmamıştır.” (Yargıtay 2.HD., 2008/13894 E., 2008/13218 K.)
- Çalışmadığı halde çalıştığını söylemek
”Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden davalı kadının çalışmadığı halde çalıştığı konusunda gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suretiyle davacı eşinin güvenini sarstığı ve birlikte yaşamaktan kaçındığı anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya (TMK md. 166/1) karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır.” (Yargıtay 2. HD., 2015/13920 E., 2015/15335 K.)
- Evlilik öncesinde tanıştığı erkek arkadaşıyla telefonda görüşüp mesajlaşmak
”Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, mahkemece davalı-davacı erkeğin kusurlu davranışlarına karşılık, davacı-davalı kadının da evlilik öncesi tanıştığı erkek arkadaşı ile telefonla görüşmek ve mesajlaşmak suretiyle güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davalı-davacı dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile erkeğin boşanma davasının reddi doğru bulunmamıştır.” (Yargıtay 2. HD., 2015/4702 E., 2015/18969 K.)
- Eski nişanlısı için, ”Benimle hala evlenmek isterdi” demek
”Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden davalı kadının eşine hakaret ettiği, eski nişanlısı için benimle hala evlenmek isterdi şeklinde beyanlarda bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya (TMK md. 166/1) karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır.” (Yargıtay 2. HD., 2015/8181 E., 2015/22212 K.)
- Sosyal medyadan kadınlara parayla ilişki teklifinde bulunmak, ”Nöbete gidiyorum.” diyerek eşine yalan söylemek
”Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, davalı erkeğin başka bir isimle facebook hesabı açarak bu hesap üzerinden başka kadınlara parayla cinsel ilişki teklifinde bulunduğu, eşine nöbete gideceğini söylemesine karşın eğlenmeye gittiği, bu haliyle güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır.” (Yargıtay 2. HD., 2016/1135 E., 2017/5962 K.)
- İnternette başkalarıyla yazışmak
”Yapılan yargılama ve toplanan delillerden davacı-karşı davalı kadının, başka bir erkekle internet ortamında yazışmak suretiyle güven sarsıcı davranışta bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikle bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davalı-karşı davacı erkek dava açmakta haklıdır. Davalı-karşı davacı erkeğin boşanma davasının da kabulü gerekirken, yetersiz gerekçe ile davasının reddi doğru bulunmamıştır.” (Yargıtay 2. HD., 2016/19041 E., 2018/8351 K.)
- Karşı cinsle olağan dışı sıklıkla ve gece saatlerinde telefon görüşmeleri yapmak
”Yapılan yargılama ve toplanan delillerden davacı-karşı davalı kadının, başka bir erkekle olağan dışı sıklıkta ve gece geç saatlerde telefon görüşmeleri yapmak suretiyle güven sarsıcı davranışlar içine girdiği anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikle bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davalı-karşı davacı erkek dava açmakla haklıdır. Davalı-karşı davacı erkeğin boşanma davasının da kabulü gerekirken, yetersiz gerekçe ile davasının reddi doğru bulunmamıştır.” (Yargıtay 2. HD., 2018/2954 E., 2018/9479 K.)
- Eski eşinden, ”Kocam” diye bahsetmek, ”Kocam beni evden atmasaydı ondan ayrılmayacaktım” demek
”Yapılan soruşturma ve toplanan delillerle, davacı-davalı kadının yatağını ayırarak birlikte yaşamaktan kaçındığı, tanık …’ın beyanından ise davacı-davalı kadının eski kocasından “kocam” diye bahsettiği ve “kocam beni evden atmasaydı ondan ayrılmayacaktım” ifadelerini kullanarak güven sarsıcı davranışta bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davalı-davacı erkek dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, davalı-davacı erkeğin davası yönünden boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır.” (Yargıtay 2. HD., 2017/1599 E., 20118/11854 K.)