İcranın iadesi, icra takibi sürecinde yapılmış olan cebri icra işlemlerinin kısmen veya tamamen geri alınması hukuki sonuçlarının ortadan kaldırılmasıdır. İcranın iadesi, yalnızca ilamlı icra takiplerinde mümkündür ve ilamsız takiplerde uygulanmaz. Konuyla ilgili olarak icra avukatı ile görüşmeniz sizler için faydalı olacaktır.
İçerik Bilgisi
Toggleİcranın İadesi Nedir?
Bir ilamın icra edilmesinden sonraki aşamada, ilgili ilamın bölge adliye mahkemesi tarafından kaldırılması veya Yargıtay tarafından bozulması halinde, kendisine karşı takip yapılan kişinin hiç ya da belirtilen kadar borçlu olduğunun kesin hükümle tespit edilmesi neticesinde alacaklıya verilen para veya malların geri alınmasına icranın iadesi denir.
İcranın İadesi Süreci
İcranın iadesi kurumunun işletilebilmesi için aşağıdaki süreçlerin gerçekleşmiş olması gerekir.
1- İcrası Durdurulmamış Bir İlamın Bölge Adliye Mahkemesinde Kaldırılması veya Yargıtay’da Bozulması
Borçlu, öncesinde icranın durdurulması kararı almamışsa, kanun yoluna başvurulmuş olması ilamlı icra takibini durdurmaz, takip devam eder. Yani hem kanun yolu süreci hem de takip süreci devam eder. Bu süreçte ilamın bölge adliye mahkemesince kaldırılması veya Yargıtay’a bozulması halinde, icra işlemleri olduğu yerde durur, ilamlı icra takibi iptal edilmez. Kaldırma veya bozma kararı, icra işlemlerinin geçerliliğini etkilemez, yalnızca takibe dayanak ilamın icrasını durdurur.
İcranın durması için kaldırma veya bozma kararının icra dairesine ibraz edilmesi gerekir, ibraza kadar yapılan işlemler geçerlidir.
2- Mahkemenin Bozma Kararına Uyması ve Kararın Kesinleşmesi
İlamın bölge adliye mahkemesi tarafından kaldırılması veya Yargıtay tarafından bozulması üzerine icra işlemlerinin durması, icranın derhal eski durumuna iade edileceği anlamına gelmez. İcranın iadesi için hükmü veren ilk derece mahkemesinin, Yargıtay’ın bozma kararına uyması, davayı reddetmiş olması ve ret kararının da kesinleşmiş olması gerekir. Ret kararının kesinleşmesi üzerine takipte borçlu görünen kişinin alacaklıya borcunun olmadığı tespit edilmiş olur. Bunun üzerine borçlu, icra dairesine başvurarak icranın eski durumuna iade edilmesini isteyebilir.
İlk derece mahkemesi, Yargıtay’ın bozma kararına karşı direnme kararı verirse, Yargıtay’ın bozma kararı hükümsüz kalır, bozma kararıyla duran icra işlemlerine alacaklının talebiyle devam edilir.
İlk derece mahkemesi bozma kararına uyarak, yeni bir karar verirse alacaklı bu ilamın icrasını da isteyebilir. Alacaklı, ilamın icrasını mevcut takip dosyası üzerinden isteyebileceği gibi, yeni bir ilamlı icra takibi de başlatabilir. Ancak bunun için alacaklının ilk takipten feragat etmesi gerekir.
Bozma kararına uyan ilk derece mahkemesi, bozulan karara nitelik ve nicelik bakımından uygun yeni bir karar verirse, alacaklının yeni ilamın icrasını mevcut takip dosyasından istemesi durumunda, borçluya yeniden icra emri gönderilmesine gerek yoktur. İlk derece mahkemesi, bozmadan sonraki yeni ilamda, dava konusu ve eklentilerini değiştirmesi durumunda borçluya yeniden icra emri gönderilmesi zorunludur.
Mahkeme bozma kararına uyarak alacaklının davasının reddine karar verir ve karar kesinleşirse, bozma kararı ile duran icra takibi sona erer, konulan hacizler kalkar.
3- Alacaklıya Verilen Para veya Malların Geri Alınması
İcranın iadesini icra dairesi sağlar. İlamlı icra takibi sonucu alacaklıya ödenmiş olan para veya mallar geri alınır ve borçluya verilir. Alacaklı geri vermezse, zorla alınır. Bunun için borçlunun yeni bir dava açmasına veya ilamlı icra takibi başlatmasına gerek yoktur. İcranın iadesi için mahkemece bu yönde açıkça bir karar verilmesi de gerekmez, hükmün kesinleşmesi yeterlidir. Kesinleşme şerhi içeren ilam icra dairesine verilerek icranın eski durumuna getirilmesi istenir.
Ödemesi gereken tutar, alacaklıya bir muhtıra ile tebliğ edilir. Muhtıranın tebliğine rağmen alacaklı ödeme yapmazsa temerrüde düşer. Alacaklının geri vermesi gereken paraya yasal faiz uygulanır. Alacaklı, muhtıranın kendisine tebliğinden itibaren veya muhtırada süre verilmişse bu sürenin sona ermesinden itibaren yasal faiz ödemelidir. Taraflar arasındaki ilişki ticari işten kaynaklanıyor olsa bile ticari faiz istenemez.
İcranın iadesinde üçüncü kişilerin iyi niyetle kazandıkları haklara halel gelmez. Yani üçüncü kişilerce yapılan iyi niyetli kazanımlar korunur. Ancak bu kural, konusu para olan ilamların icrasında uygulanmaz, yalnızca konusu paradan başka bir şey olan ilamların icrası için geçerlidir.
İcranın İadesi Hakkında Sıkça Sorulan Sorular
İlk derece mahkemesi tarafından verilen ve icrası durdurulmayan bir ilamın bölge adliye mahkemesince kaldırılması veya Yargıtay’da bozulması ve ilk derece mahkemesinin bozma kararına uyması neticesinde, bu kararın kesinleşmesiyle, alacaklıya bir muhtıra gönderilerek borçludan alınan para veya malların kendisine iade edilmesidir.
İcranın iadesini icra dairesi yapar. İcra dairesi, alacaklıya muhtıra göndererek borçlu tarafından ödenen paraların veya teslim edilen malların geri verilmesi ister. Alacaklı geri vermezse, icra dairesi zor kullanabilir.