Nafaka Artırım Davası

Nafaka artırım davası, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde, nafakanın artırılmasına karar verilmesinin talep edildiği davadır. Nafaka artırım davasından önce nafakanın tanımı ve türleri üzerine açıklamalar yapmayı, konunun anlaşılabilir olması açısından faydalı buluyoruz. Nafaka arttırma talebi olan kişilerin boşanma avuatı ile görüşerek hukuki destek alması, sürecin daha sağlıklı yürütülmesi açısından tavsiye edilmektedir.

nafaka artırım davası şartları nelerdir
Nafaka artırım davası ile belirlenen ücretin güncel ekonomik şartlara göre uyarlanması talep edilmektedir.

Nafaka Nedir?

Boşanmanın en önemli mali sonuçlarından biri nafakadır. Türk Dil Kurumu’na nafaka, ‘geçinmek için gerekli olan şeylerin tümü, geçimlik’ anlamına gelmektedir. Aile hukukunda nafaka, birinin mahkeme kararıyla geçindirmekle yükümlü olduğu kişilere ödemesi gereken aylıktır.

Nafaka Türleri Nelerdir?

Boşanma davası esnasında ve sonrasında talep edilebilecek yani boşanmaya ilişkin olan nafaka türlerini üç başlık halinde incelemek mümkündür. Bunlar; iştirak, tedbir ve yoksulluk nafakasıdır. Bunlar dışında bir de yardım nafakası vardır ki, konu itibariyle boşanma davasıyla bağlantılı bir nafaka türü değildir. Bu kısımda yardım nafakasına kısaca değinmekle yetineceğiz. Yardım nafakası, üstsoy, altsoy ve kardeşlerin yardım edilmediği takdirde yoksulluğa düşecek olması dolayısıyla bu kişilere ödenen nafakadır.

İştirak Nafakası

Boşanma sonucunda kendisine vekalet verilmeyen eşin, çocukların bakım, gelişim ve eğitim giderlerine katılması için ödediği nafakadır. İştirak nafakasının miktarının belirlenmesinde eşlerin mali durumu ve çocukların ihtiyaçları göz önünde bulundurulur. Kendisine vekalet verilmeyen eş çalışamayacak durumda ve başka bir geliri de yoksa nafaka yükümlüsü olmasına karar verilemez.

Yoksulluk Nafakası

Boşanma yüzünden eşinin desteğinden yoksun kalması neticesinde yoksulluğa düşecek olan tarafa, diğer eşin ödemesi gereken miktardır. Nafaka alacaklısının boşanmada, nafaka yükümlüsü eşten daha az kusurlu olması veya kusursuz olması gerekir. Nafaka yükümlüsünün boşanmada kusurlu olması gerekmez. Yoksulluk nafakası için yoksulluğa düşecek eşin bu yönde talebinin olması gerekir.

Tedbir Nafakası

Tedbir nafakası, geçici bir nafakadır ve tedbir amacıyla ödenmesine hükmedilir. Tedbir nafakasında kusur aranmaz, tam kusurlu eş dahi boşanma veya ayrılık davasının görülmesi aşamasında hem kendisi için hem de müşterek çocuklar için tedbir nafakası ödenmesini talep edebilir. Aslında tedbir nafakası, iştirak ve yoksulluk nafakalarının, dava tarihi ile kararın kesinleşmesine kadar olan süreçteki görünüş biçimi demek yanlış olmaz.

Nafaka Artırım Davası Nedir?

Nafakanın artırılmasına, azaltılmasına veya kaldırılmasına yönelik davalar Türk Medeni Kanunu‘nun 176. maddesinde düzenlenmiştir. İlgili maddenin 3, 4 ve 5. fıkralarına göre;

”İrat biçiminde ödenmesine karar verilen maddî tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden
evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü hâlinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme
olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat
sürmesi hâlinde mahkeme kararıyla kaldırılır.
Tarafların malî durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hâllerde iradın
artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.

Hâkim, istem hâlinde, irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddî tazminat veya nafakanın
gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara
bağlayabilir.”

Nafaka Artırım Davası Şartları

Daha önce ifade ettiğimiz üzere, boşanma davası devam ederken tedbir nafakasına hükmedilebilmektedir. Dava sürecinin devam ettiği esnada hükmedilen tedbir nafakasının ekonomik durumların değişmesi sebebiyle yetersiz kalabilmesi mümkündür. Bu halde, boşanma davasının görüldüğü mahkemeden tedbir nafakasının artırılması talep edilebilir.

Boşanma kararı kesinleştikten sonra ise, yoksulluk veya iştirak nafakasının artırılması dava yoluyla talep edilebilmektedir. Ancak boşanma davasından bağımsız olarak açılan nafaka davası ile nafakanın artırılması davalarının birbirine karıştırılmaması gerekir. Nafaka davası boşanma davasından bağımsız olarak açılacaksa, boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren 1 yıl içerisinde açılmış olması gerekir. Nafaka artırım davası için herhangi bir süre kısıtlaması yoktur, nafaka yükümlülüğü devam ettiği sürece bu dava açılabilir. Ancak nafaka artırım davası açılabilmesi için öncelikle daha önce mahkemece hükmedilmiş veya anlaşmalı boşanma protokolünde kararlaştırılmış bir nafaka miktarının varlığı gerekmektedir.

Nafaka artırım davası açılabilmesinin şartlarını şu şekilde ifade edebiliriz:

  • Nafaka yükümlülüğü devam ediyor olmalı,
  • Nafaka alacaklısının giderleri veya iştirak nafakasında çocuğun ihtiyaçları artmış olmalı,
  • Mevcut nafaka miktarı ekonomik koşullar sebebiyle yetersiz kalmış olmalı,
  • Nafaka yükümlüsünün mali gücü artmış olmalı,

Yukarıdaki şartlardan bir veya birkaçının varlığı halinde nafaka artırım davası açılabilmektedir.

Çocuğun Nafaka Artırım Davası (İştirak Nafakasının Artırılması Davası)

Çocuk için verilecek nafaka, diğer adıyla iştirak nafakası Türk Medeni Kanunu’nun 182/3. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre;

”Velâyetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde,
çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlâk bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve
eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır.”

Madde metninden de anlaşılacağı üzere, çocuğun sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları göz önünde tutularak, velayet kendisine bırakılmayan eş, çocuğum bakım ve eğitim giderleri için ekonomik gücü oranında nafaka ödemek durumundadır. Nafakanın miktarına, tarafların ekonomik gücü ve giderlerin tutarı göz önünde tutularak hakim tarafından karar verilir. Değişen ekonomik şartlar, ülkemizin içinde bulunduğu enflasyon sebebiyle paranın alım gücünün düşmesi, tarafların mali durumlarının değişmesi gibi sebeplerle mevcut iştirak nafakasının yetersiz kaldığı durumlarda mahkemeden iştirak nafakasının artırılması istenebilir.

Nafaka davaları basit yargılama usulüne tabidir. Taraflar dava ve cevaplarını birer dilekçeyle mahkemeye sunarlar. Netice itibariyle söz konusu dava kısa zamanda sonuçlanacaktır.

Nafaka Artırım Davası Görevli ve Yetkili Mahkeme

Nafakanın kaldırılması, artırılması veya azaltılması davalarında görevli mahkeme, aile mahkemeleridir. Aile mahkemesinin bulunmadığı yerlerde, bu davalara Asliye hukuk mahkemesi, aile mahkemesi sıfatıyla bakar.

Nafakanın artırılması davasında yetkili mahkeme ise, nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemesidir. Bu husus, TMK 177. maddede düzenlenmiştir. Buna göre;

Madde 177- Boşanmadan sonra açılacak nafaka davalarında, nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir.

Nafakanın Artırılması Vekalet Ücreti

Nafaka davaları konusu para ile ölçülebilen davalardır. Dolayısıyla nafaka davalarında vekalet ücreti, talep edilen nafakanın 1 yıllık tutarı üzerinden oransal olarak hesaplanır. Davanın kabulü halinde, hükmedilen nafakanın 1 yıllık tutarı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 9. maddesine göre, tarifenin eli üçüncü kısmında belirtilen oranda vekalet ücretine hükmedilir. İlgili madde şu şekildedir:

Nafaka, kira tespiti ve tahliye davalarında ücret
MADDE 9- (1) Tahliye davalarında bir yıllık kira bedeli tutarı, kira tespiti ve nafaka davalarında tespit olunan kira bedeli farkının veya hükmolunan nafakanın bir yıllık tutarı üzerinden bu Tarifenin üçüncü kısmı gereğince hesaplanacak miktarın tamamı, avukatlık ücreti olarak hükmolunur. Bu miktarlar, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde davanın görüldüğü mahkemeye göre belirlenmiş bulunan ücretten (2024 yılı için 17.900 TL) az olamaz.

Nafaka artırılması talebinde ise vekalet ücreti belirlenirken artırılması istenen farkın 1 yıllık tutarı göz önünde bulundurulur.

Nafaka Artırım Davası Harç Hesaplama

Nafaka artırım davalarında, başvurma harcı ile karar ve ilam harcının 1/4’ü oranında peşin harç, gider avansı ve davacı kendisini vekille temsil ettiriyorsa vekalet pulu bedeli alınır. Harç belirlenirken artırılması istenen farkın 1 yıllık tutarı dikkate alınır.

Başvurma harcı, maktudur ve 2024 yılı için bu tutar 427,60 TL’dir.

Karar ve ilam harcı, talep konusu bir para alacağı olduğundan oransal olarak hesaplanır ve bu harcın 2024 yılı için oranı, dava konusunun binde 11,38’idir. Karar ve ilam harcının dörtte biri peşin olarak alınmaktadır.

Gider avansı, taraf sayısının beş katı tutarında tebligat ücreti ile diğer iş ve işlemler için 250 TL toplamını avans olarak davacı tarafından ödenir. 2024 yılı için tebligat gideri 120 TL’dir. Bu durumda gider avansı (2x5x120 TL) + 250 TL = 1450 TL’dir.

Vekalet pulu ise 2024 yılı için 96 TL’dir.

Bilirkişi ücreti, tarafların bilirkişi deliline başvurması halinde ön inceleme aşamasında yatırılması gereken ücrettir. 2024 yılı için aile mahkemelerinde gerçek kişilere ödenecek bilirkişi ücreti 1460 TL’dir.

Nafaka Artırım Davasına Karşı Dava

Karşı dava, davalının aynı konuda davacı aleyhine dava açmasıdır. Nafaka davalarında karşı dava açılması mümkündür. Söz gelimi, ilk davanın davacısı nafakanın artırılmasını talep ederken, davalısı ikinci davanın davacısı olarak nafakanın kaldırılmasını talep edebilir. Konuyla ilgili daha sağlıklı bilgi edinmek için avukat desteği almanız tavsiye edilmektedir.

Konu Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

Nafaka Artırım Davası Ne Zaman Açılır?

Nafakanın artırılması davasının açılabilmesi için belirli bir zamanaşımı veya hak düşürücü nitelikte bir süre kısıtlaması yoktur. Nafakanın artırılması davası, nafaka yükümlülüğü devam ettiği sürece açılabilmektedir.

Nafaka Artırım Davası Kaç Yılda Bir Açılır?

Nafakanın artırılması talepli davanın belirli bir zaman aralığında veya bir süre geçmesinden sonra açılması gerektiği gibi bir kural yoktur. Dürüstlük kuralına aykırı olmayacak şekilde istenilen sıklıkta bu dava açılabilir.

Nafaka artırımı davası ne kadar sürer?

Nafakanın artırılması, azaltılması veya kaldırılması talepli davalar basit yargılama usulüne göre görülür ve ortalama 2-3 duruşmada sonuçlanmaktadır. Mahkemenin iş yoğunluğuna göre değişkenlik gösterebilmekle birlikte yaklaşık olarak ilk derece mahkemesi sürecinin 6-7 süreceği düşünülebilir.

5/5 - (3 votes)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Av. Musa Yılmaz

avukat musa yılmaz

Av. Musa Yılmaz, başta Forex Hukuku, Sermaye Piyasası, Bilişim Hukuku, Yabancılar Hukuku, Ceza Hukuku, Aile ve Boşanma Hukuku ve Miras Hukuku alanları olmak üzere hukukun birçok alanında çalışmalarını yürütmektedir ve iyi derecede İngilizce bilmektedir.

Randevu Talebi

Hata: İletişim formu bulunamadı.

Son Yayınlanan İçerikler

  • Ceza İnfaz İndirimi -Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun
    Türkiye Cumhuriyeti Anayasası madde 87 uyarınca Türkiye Büyük Millet Meclisinin görev ve yetkileri arasında genel ve özel af ilânına karar vermek de düzenlenmiştir.
  • Adli Para Cezası (TCK M.52)
    Adli para cezası ilke olarak hapis cezasına seçenek yaptırım olarak uygulanmaktadır.
  • HAGB Kararına İtiraz Dilekçesi
    HAGB kararı ile sanık hakkında verilen hükmün ertelenmesi söz konusu olmaktadır. Kanunda belirtildiği üzere mahkeme HAGB kararı ile birlikte sanığa belirli koşulların yerine getirmesini yüklemektedir.
  • Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (Ertelenmesi) (CMK M.231)
    Sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılamada hükmolunan ceza iki yıl veya daha az süreli hapis cezası yahut adli para cezası ise mahkemece hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına (HAGB) karar verilebilmektedir.
  • Asliye Ceza Mahkemesi ve Ceza Mahkemeleri
    Asliye Ceza Mahkemeleri tek hakimlidir. Ağır Ceza Mahkemelerinden bir farkı da budur. Ağır Ceza Mahkemeleri 1 başkan ve 2 Üye toplamda 3 hakimden oluşmaktadır.

Ada Hukuk Danışmanlık Tarafından Verilen Hizmetler

Forex Avukatı  ♦ Boşanma Avukatı ♦ Yabancı Avukatı ♦ İcra Avukatı ♦ Ceza Avukatı

© 2024 · Tüm hakları saklıdır.

This is a staging enviroment